Küresel piyasalar yeni haftaya, ABD ile Çin arasındaki ticaret geriliminin yumuşayabileceğine yönelik beklentilerle pozitif bir başlangıç yaptı.
Washington’dan gelen uzlaşmacı mesajlar, iki ülke arasındaki ticari tansiyonun düşeceği yönündeki umutları artırırken, bu durum küresel yatırımcıların risk iştahını da canlandırdı.
Yetkililerin açıklamaları, ABD yönetiminin Çin ile yaşanan ticaret anlaşmazlığını çözüme kavuşturmak için diplomatik adımlar attığına işaret ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump, cuma günü yaptığı röportajda, Çin’e uygulanması planlanan yüzde 100 gümrük tarifesinin “sürdürülebilir olmadığını” vurgulayarak, “Çin ile aramız iyi olacak ama adil bir anlaşma yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
Trump ayrıca, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile birkaç hafta içinde bir araya geleceğini belirterek, “Her iki taraf için de iyi olacak bir anlaşma yapacağımızı düşünüyorum” dedi.
ABD ile Çin arasındaki ticari müzakerelerin yeni turunun bu hafta Malezya’da yapılacağı açıklandı.
Çin haber ajansı Xinhua’nın aktardığına göre, Çin Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile sabah saatlerinde video konferans yoluyla görüştü.
Görüşmede tarafların, ekonomi ve ticaret görüşmelerinin yeni turunun en kısa sürede gerçekleştirilmesi konusunda mutabakata vardığı bildirildi.
ABD’de bölgesel bankacılık sistemine dair endişelerin hafiflemesi de küresel piyasalarda risk algısını düşürerek pozitif görünümü destekledi.
Diğer yandan Trump, 1 Kasım’dan itibaren yürürlüğe girecek olan ve ithal orta-ağır hizmet tipi kamyonlar, otobüsler ile bu araçların parçalarına ek gümrük vergisi öngören bildiriyi imzaladı.
Analistler, ABD’de bu hafta açıklanacak enflasyon verisinin piyasalar açısından belirleyici olacağını vurguluyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Ulusal İşletme Ekonomisi Derneği (NABE) toplantısında yaptığı konuşmada, bilanço küçültme sürecinin önümüzdeki aylarda sona erebileceğini ifade etti.
Powell’ın açıklamaları sonrasında para piyasalarında, Fed’in hem bu ay hem de aralıkta faizleri 25’er baz puan indirmesi bekleniyor.
2026 yılı boyunca toplamda üç faiz indirimi olasılığı da fiyatlamalarda güçlendi.
Küresel ekonomiye yön veren diğer gelişmelerin yanı sıra, jeopolitik gündem de yakından izleniyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Donald Trump’ın iki hafta içinde Macaristan’da bir görüşme gerçekleştireceğini açıkladı.
Geçtiğimiz hafta 4.379,4 dolar ile rekor kıran altının ons fiyatı, yeni haftaya yüzde 0,2’lik düşüşle 4.243 dolardan başladı.
ABD 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 4,02 seviyesinde sabit kalırken, dolar endeksi 98,4’te yatay seyretti.
Brent petrol ise jeopolitik risklerin azalabileceğine yönelik iyimserlikle yüzde 0,4 gerileyerek 60,8 dolara indi.
New York Borsası Yükselişle Haftayı Kapattı
ABD’de bankacılık sektörüne yönelik kaygıların hafiflemesiyle New York borsasında cuma günü pozitif bir görünüm hakim oldu.
Zions Bancorp ve Western Alliance’ın bazı kredilerde usulsüzlük tespit ettiklerini açıklamasının ardından sert düşen banka hisseleri, cuma günü kayıplarını telafi etti.
Zions’un hisseleri yüzde 6, Western Alliance’ın hisseleri ise yüzde 3 değer kazandı.
Bu gelişmelerin ardından Dow Jones endeksi yüzde 0,52, S&P 500 yüzde 0,53 ve Nasdaq yüzde 0,52 oranında yükseldi. ABD vadeli endeks kontratları yeni haftaya da pozitif başladı.
Avrupa Borsaları Haftayı Düşüşle Tamamladı
Avrupa borsaları, ABD’deki bankacılık krizine dair endişelerin etkisiyle geçen haftayı negatif kapattı. Barclays ve Deutsche Bank hisselerindeki yüzde 5’i aşan düşüşler dikkat çekti.
Avro Bölgesi’nde eylül ayı yıllık enflasyonu yüzde 2,2 ile beklentilerle paralel gerçekleşirken, İngiltere ekonomisi ağustosta yüzde 0,1 büyüdü.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s, Fransa’nın kredi notunu “A+/A-1”e indirerek görünümünü “durağan” olarak belirledi.
Bu gelişmelerin ardından cuma günü FTSE 100 endeksi yüzde 0,86, CAC 40 yüzde 0,18, FTSE MIB 30 yüzde 1,45, DAX 40 ise yüzde 1,76 düşüş kaydetti.
Avrupa vadeli endeksleri ise haftaya karışık bir tabloyla başladı.
Asya Piyasalarında Yükseliş Hakim
Asya borsalarında haftanın ilk işlem gününde yükselişler öne çıktı.
Japonya’daki siyasi belirsizliklerin azalması ve Çin’in beklentileri aşan büyüme verileri, bölgesel piyasalara destek sağladı.
Japonya’da iktidardaki Liberal Demokrat Parti ile Japonya İnovasyon Partisi’nin koalisyon anlaşması sağlamasıyla, Takaiçi Sanae’nin ülkenin ilk kadın başbakanı olması bekleniyor. Takaichi’nin mali genişlemeci bir ekonomi politikası izlemesi öngörülüyor.
Çin ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8 büyüyerek beklentilerin üzerinde bir performans sergiledi.
Eylül ayında perakende satışlar yüzde 3, sanayi üretimi yüzde 6,5 arttı. Sabit sermaye yatırımları ise yüzde 0,5 azalarak Kovid-19 sonrası ilk düşüşünü kaydetti.
Çin Merkez Bankası, 1 yıllık faiz oranını yüzde 3, 5 yıllık oranı ise yüzde 3,50’de sabit tuttu.
Bu gelişmelerle birlikte Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,7, Şanghay Bileşik endeksi yüzde 0,7, Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde 2,4, Güney Kore Kospi endeksi ise yüzde 1,3 değer kazandı.
Türkiye Cephesinde Gözler Ekonomik Verilerde
Borsa İstanbul’da cuma günü satış ağırlıklı seyir görülürken, BIST 100 endeksi günü yüzde 1,56 düşüşle 10.208,76 puandan tamamladı. VİOP’ta BIST 30 ekim vadeli kontratı akşam seansında yüzde 0,1 yükseldi.
Dolar/TL kuru cuma günü yüzde 0,1 artarak 41,9001’den kapanırken, haftanın ilk işlem gününde 41,9490 seviyesinden işlem görüyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Washington’da düzenlenen IMF ve Dünya Bankası toplantıları kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde enflasyonun düştüğünü, bütçe açığının makul seviyelerde bulunduğunu ve dış dengesizliklerin büyük oranda giderildiğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan ise Atlantik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Fiyat istikrarını en önemli hedef olarak görüyoruz. Bunu ele aldığımızda, diğer tüm sorunlar da çözülecektir. İlk günden beri, fiyat istikrarını sağlamak için enflasyonu düşürmeye odaklandık” dedi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye’nin kredi notunu “BB-”, görünümünü ise “durağan” olarak korudu.
Analistler, bugün yurt içinde uluslararası yatırım pozisyonu ve yurt dışı ÜFE verilerinin izleneceğini, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.100 ve 10.000 seviyelerinin destek, 10.300 ve 10.400 seviyelerinin ise direnç olarak öne çıktığını belirtiyor.