University of London öncülüğünde, King’s College London, Leicester, Bristol ve Oslo Üniversitelerinden bilim insanlarının yürüttüğü yeni bir araştırma, çocukların eğitim başarısında yalnızca kalıtımla aktarılan genetik özelliklerin değil, ebeveynlerden miras alınmayan genlerin de önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koydu.
Nuffield Vakfı tarafından finanse edilen ve Wellcome Vakfı, Ekonomik ve Sosyal Araştırma Konseyi ile Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından desteklenen çalışmada, “genetik beslenme” (genetic nurture) olarak adlandırılan kavram merkez alındı. Bu kavram, ebeveynlerden çocuğa doğrudan geçmeyen genetik özelliklerin, ebeveynin davranışlarını ve çocuğa sunduğu çevreyi şekillendirerek çocuğun eğitimsel gelişimini dolaylı olarak etkileyebileceğini ifade ediyor.
Genetik Mirasın Ötesinde: Ortamın Genetik Temelleri
Araştırma kapsamında, farklı ülkelerde yürütülen 12 çalışma analiz edilerek yaklaşık 40 bin ebeveyn-çocuk çifti incelendi. Bilim insanları, milyonlarca genetik varyantın eğitim başarısı üzerindeki etkisini değerlendirmek için poligenik puanlama adı verilen bir yöntem kullandı.
Elde edilen bulgular, çocukların akademik başarısında doğrudan miras alınan genlerin etkisinin büyük olduğunu, ancak ebeveynin aktarmadığı genlerin de çocuğun yetiştiği çevre aracılığıyla bu başarıyı etkileyebildiğini ortaya koydu.
Verilere göre, genetik beslenme, eğitim başarısındaki farklılıkların yaklaşık yüzde 1,28’ini açıklarken; doğrudan genetik etkiler bu oranın yüzde 2,89’unu oluşturuyor. Araştırmacılar, poligenik puanların yalnızca genetik etkinin bir kısmını yansıttığını ve gerçek etkinin bu oranların çok daha üzerinde olabileceğini belirtiyor.
Aktarılmayan Genler de Ortamı Şekillendiriyor
Elde edilen bulgular, hem annelerin hem de babaların çocuklarının öğrenme ortamını şekillendirmede eşit derecede önemli olduğunu da vurguluyor. Genetik ve çevresel faktörlerin iç içe geçtiği bu dinamik yapı, çocukların eğitimiyle ilgili tek boyutlu açıklamaların yetersiz kaldığını bir kez daha gösteriyor.
Araştırma, çocuk gelişiminde yalnızca kalıtıma değil, aynı zamanda çevresel koşulların da ne kadar belirleyici olabileceğine dair güçlü bilimsel kanıtlar sunuyor. Gelecekteki çalışmalar, genetik beslenmenin nasıl işlediğini ve çocuğun gelişimindeki en etkili çevresel faktörleri daha ayrıntılı olarak ortaya koymayı hedefliyor.