Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Bilkent Şehir Hastanesi, günlük poliklinik, acil servis ve yatan hasta rakamlarıyla tek başına birçok ilin toplam sağlık yükünü karşılama kapasitesine sahip. Günde 100 bine yakın bir insan sirkülasyonunun yaşandığı dev kompleks, ileri teknolojiye sahip tanı ve tedavi üniteleriyle, Kırıkkale'den Yozgat'a, Çankırı'dan Karadeniz'in iç kesimlerine kadar geniş bir coğrafyadan hasta kabul ediyor. Bu durum, Ankara'nın sağlık turizmi potansiyelini de artırmış durumda.
Rakamlarla Dev Kompleks: Günde 100 Bin Kişilik Hareketlilik
3 bin 700'ü aşan yatak kapasitesi, 131 ameliyathanesi ve 900'den fazla polikliniği ile Bilkent Şehir Hastanesi, rakamlarıyla bir şehri andırıyor. İçerisinde Genel Hastane'nin yanı sıra Kalp ve Damar Hastalıkları, Nöroloji, Onkoloji, Çocuk, Kadın Doğum ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon gibi alanlarında özelleşmiş 8 ayrı hastaneyi barındıran entegre bir yapıya sahip. Bu model, hastaların farklı tedaviler için hastane hastane dolaşmasının önüne geçiyor.
Bir hastane yetkilisi, işleyişi "Bilkent, hastanın tek bir kampüs içinde, ihtiyaç duyduğu tüm sağlık hizmetlerine en üst düzeyde ve koordineli bir şekilde ulaşmasını sağlayan bir sistemdir. Örneğin bir onkoloji hastası, kemoterapisinden cerrahisine, radyolojisinden psikolojik desteğe kadar her şeyi aynı çatı altında alabiliyor. Bu, hasta konforu ve tedavi başarısı açısından muazzam bir avantaj" sözleriyle açıklıyor.
Anadolu'nun Sevk Merkezi: 'Artık İstanbul'a Gitmeye Gerek Kalmadı'
Ankara'nın bu sağlık devrimi, en çok Anadolu kentlerinde yaşayan vatandaşlar için bir umut kapısı oldu. Yıllardır kanser tedavisi, organ nakli veya komplike kalp ameliyatları gibi ileri düzey tedaviler için İstanbul'a gitmek zorunda kalan hastalar ve aileleri, artık hem coğrafi olarak daha yakın hem de daha modern bir alternatife kavuştu. Özellikle Hacettepe ve Gazi gibi köklü tıp fakülteleriyle birlikte Bilkent Şehir Hastanesi'nin de devreye girmesi, Ankara'yı bir "sağlık başkenti" olarak tescilledi.
Çorum'dan babasının bypass ameliyatı için gelen bir hasta yakını, yaşadığı süreci "Daha önce bu tür bir ameliyat için tek adres İstanbul'du. Orada kalacak yer bulma, ulaşım, masraflar büyük bir sorundu. Şimdi Ankara'da, evimize birkaç saat mesafede, belki de daha iyi imkanlarda bu hizmeti aldık. Bu, bizim gibi Anadolu'da yaşayan insanlar için anlatılmaz bir nimet ve güvence" şeklinde ifade ediyor.