
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Strazburg’daki Genel Kurul toplantısında düzenlenen Gazze gündemli oturum, düşük katılım nedeniyle dikkat çekerken, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın oturuma katılmaması eleştiri oklarını üzerine çekti.
Parlamentoda “Orta Doğu’daki Gelişmeler” başlığıyla gerçekleştirilen toplantıda, Gazze’deki insani kriz, İsrail-İran gerilimi ve iki devletli çözüm süreci tartışıldı.
Ancak 720 üyeli AP salonunun neredeyse tamamının boş olması kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Toplantıya katılan AB Dönem Başkanı Danimarka'nın Avrupa İşleri Bakanı Marie Bjerre, AB’nin barışı destekleme kararlılığını yineleyerek, İsrail ile İran arasındaki gerilimin hafiflemesinden memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Bjerre ayrıca, Gazze’ye yönelik insani yardım akışının devamlılığına dikkat çekerek, Birliğin iki devletli çözüm önerisine olan bağlılığını yineledi.
AB Komisyonu adına konuşan İklim, Net Sıfır ve Temiz Büyümeden Sorumlu Komisyon Üyesi Wopke Hoekstra ise Gazze’deki insani durumun günden güne kötüleştiğini vurguladı.
Hoekstra, AB’nin İsrail’e, Filistinlilere yönelik yardımların kesintisiz ulaştırılabilmesi için “somut ve etkili adımlar” atması çağrısında bulunduğunu, ancak şu anki uygulamaların bu ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.
Hoekstra ayrıca, 15 Temmuz’da yapılacak AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Gazze meselesinin yeniden ele alınacağını, yakıt girişinin engellenmesinin ise “insani operasyonların tamamen çökmesiyle” sonuçlanabileceğini söyledi.
Kaja Kallas’ın oturuma katılmaması ise sert tepkilere yol açtı. Komisyonu temsilen geç gelen Komisyon Üyesi Jessika Roswall'ın yerine ilk konuşmaları Hoekstra yaptı.
Ancak milletvekilleri, Roswall’ın oturumun sonunda sadece birkaç cümleyle konuşmasını yetersiz buldu.
Belçikalı AP Milletvekili Marc Botenga, “Genel Kurulda neredeyse kimse yoktu, bu çok üzücüydü. Kallas’ın gelmemesi ve Komisyon’un yaklaşımı büyük bir saygısızlık örneğiydi. Jessika Roswall geç geldi, Hoekstra onun yerine konuşmak zorunda kaldı. Oturum sonunda ise Roswall bir dakikadan kısa bir konuşmayla geçiştirdi” sözleriyle tepki gösterdi.
Konuşmasında İsrail’in yaklaşık 600 bin Filistinliyi bir kampa sürmek istediğine değinen Botenga, “Bu bir toplama kampıdır. Avrupa’nın sömürge tarihinin en karanlık sayfaları yeniden açılıyor. Eğer bu durum İsrail’e verdiğiniz desteği sorgulatmıyorsa, bu kabul edilemez. Sömürgecilikle mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz ama İsrail’le özel ilişkilerinize sıkı sıkıya bağlı kalıyorsunuz. İsrail’e acilen yaptırım uygulanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Slovakya’dan AP Milletvekili Lubos Blaha ise İsrail’i “Gazze’de 21. yüzyılın soykırımını gerçekleştirmekle” suçladı.
Blaha, “Rusya’ya karşı yaptırımlar var ama İsrail konusunda tek kelime edilmiyor. İsrail’e karşı hiçbir yaptırım uygulanmadı” diyerek çifte standart eleştirisinde bulundu.
Fransız milletvekili Mounir Satouri ise Avrupa Birliği ülkelerini sessiz kalmakla itham ederek, “Soykırım, apartheid ve etnik temizlik gibi ciddi iddialar karşısında hiçbir adım atılmıyor. Bu sessizlik ortaklığa dönüşüyor” dedi.
Satouri, “(İsrail Başbakanı) Netanyahu’yu ve ölümcül politikalarını durdurmak elimizde. Artık uyanmamız gerekiyor” sözleriyle çağrıda bulundu.
Düşük katılımlı oturum, Avrupa Birliği'nin Gazze krizine yaklaşımını ve uluslararası sorumluluklarını sorgulatan bir tablo ortaya koyarken, AB'nin çifte standartlara dayalı dış politikası bir kez daha eleştirilerin odağında yer aldı.