SİBEL BAY
Baader Meinhof fenomeni, bir şeyi ilk kez gördüğünüzde onun her yerde olduğu şeklindeki garip his olarak tanımlanabilir.
Tüm zihin kandırmacaları bir yana, dünya kalıplardan oluşmaktadır. Bazı insanlar belirli türde desenler görürken, diğerleri farklı türde desenler görebilir. Bu tamamen kişinin nasıl eğitildiğiyle alakalıdır. Sonuçta, Uygulamalı Matematik alanında doktora sahibi biri, sayıların dünyaya nasıl uyum sağladığını, edebiyat eğitimi almış bir kişiden çok daha iyi görecektir. Gördüğünüz kalıplar önyargılarınızı ve dolayısıyla gerçekliğinizi güçlendirir. Peki, birey yalnızca görmek istediğini görürse ne olur? Ya da belirli bir gerçeklik yalnızca sizin istediğiniz dünya olduğu için mevcutsa?
Bütün bir grup insanın aynı şeyi yanlış hatırladığı benzer fenomen Mandela Etkisi gibi, Baader-Meinhof fenomeni de zihninizin size gerçekten etkili bir şekilde oyun oynadığının bir örneğidir. İnsan hafızasının ne kadar karmaşık olduğu göz önüne alındığında, tam şu anda Baader-Meinhof'un ortasında olup olmadığınızı görmek için okumaya devam etmeyi düşünebilirsiniz.
Yeni Bir Şey Öğrendiğinizde Onu Her Yerde Görürsünüz
Diyelim ki yeni bir kelime öğrendiniz. Bu kelime beyninize girdiğinde onu her yerde görmeye başlarsınız. Bir süre sonra bu durum daha da artmaya başlar. Aniden kendi kendinize ‘Neden herkes bu kelimeyi kullanmaya başladı?’ diye bir soru sorarsınız. Gerçekte, sanki yeni öğrendiğiniz bir şeyin birdenbire popüler hale geldiğini ve çevrenizdeymiş gibi görünmesini sağlayan o duygu, Baader-Meinhof fenomenini deneyimlemekten başka bir şey değildir.
Seçici Dikkat, Olayın Bir Parçasıdır
Yeni bir şey öğrendiğinizde birçok psikolojik süreç yaşanır. Bunlardan biri, neye odaklandığınızla ilgili olan seçici dikkattir. Her gün, duyularınız uyaranlarla karşılaşır ancak çoğunlukla onu görmezden gelmeyi başarırsınız. Yeni bir şey öğrendiğinizde onu duyar duymaz aklınıza gelir, dikkatiniz ona odaklanır. Daha sonra seçici dikkatiniz devreye girer ve öğrendiğiniz yeni şey her ortaya çıktığında bir ampul gibi parlar. Ancak o şey başından beri oradadır. Yalnızca artık seçici dikkatiniz ona odaklanmaya başlamıştır.
Bilişsel Önyargı Rol Oynuyor
Güçlü bir şekilde inandığınız bir şeyin her zaman bulduğunuz gerçekler veya örneklerle desteklendiğini hiç fark ettiniz mi? Çoğu zaman bunun nedeni, bilinçaltınızda görüşlerinizi destekleyen örnekleri seçip seçmemenizdir. Buna bilişsel önyargı denir ve dikkatinizi gerçekte var olan her şeyden ziyade görmek istediğinizi destekleyen şeylere çevirme eğilimindedir. Hatta anıları nasıl algıladığınızı bile etkileyebilir.
Aynı Zamanda Frekans Yanılsaması Olarak da Bilinir
Baader-Meinhof fenomeni daha yaygın olarak " frekans yanılsaması " olarak bilinir. Bu terim, dilbilimci Arnold Zwicky tarafından, bir şeyin siz onu öğrendikten sonra daha sık algılanabilir hale geldiği hissini açıklamak için yaratılmış bir terimdir. Aslında psikologlar frekans yanılsamasını çarpık algının bir örneği olarak açıklarlar. Temel olarak, bilişsel önyargı ve seçici dikkat nedeniyle, eğer etrafınızdaki dünyada önemsediğiniz bir şeyin ortaya çıkma sıklığını tahmin edecek olsaydınız, tahmininiz muhtemelen hedeften uzak olurdu. Sonuç olarak insan zihni etrafındaki gerçekliği bildiği ve görmek istediği şeylerle doldurur.
