Ankara’ya yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki Beypazarı, hafta sonu kaçamaklarının gözde adreslerinden. İlçeye girer girmez ahşap cumbalı evler ve dar sokaklar ziyaretçileri karşılıyor. Restore edilen konakların bir kısmı müze, bir kısmı ise butik otel veya restoran olarak hizmet veriyor.
3000’den fazla tescilli tarihi yapı
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Beypazarı’nda 3000’in üzerinde tescilli tarihi yapı bulunuyor. Bu özellik, ilçeyi Türkiye’nin en yoğun koruma altındaki yerleşimlerinden biri yapıyor. Osmanlı döneminden kalma evler, ahşap işçiliği ve taş duvarlarıyla mimari mirası yansıtıyor.
Kent merkezi, el yapımı bakır işçiliği, gümüş telkâri ve ipek dokuma gibi geleneksel zanaatların hâlâ sürdüğü atölyelerle dolu.
Lezzet durakları
Beypazarı’na gelenler, meşhur 80 katlı Beypazarı baklavasını, havucu ve tarhana çorbasını tatmadan dönmüyor. İlçenin havucu, Türkiye üretiminin önemli bir kısmını karşılıyor. Yöresel pazarlar, organik ürünleriyle hem halkın hem de turistlerin ilgisini çekiyor.
Festivallerle yıl boyu hareketli
Beypazarı, yıl boyunca düzenlenen kültür, gastronomi ve el sanatları festivalleriyle dikkat çekiyor. Bu etkinlikler, hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de ilçenin tanıtımına destek oluyor.
Turizmde yükselen değer
Son yıllarda Ankara’dan günübirlik turların artmasıyla Beypazarı, hafta sonu ziyaretçi sayısında rekor kırıyor. İlçenin tarihi dokusu, geleneksel lezzetleri ve doğal güzellikleri, onu başkentin en değerli turizm merkezlerinden biri haline getiriyor.
Yerel yöneticiler, koruma çalışmalarının devam ettiğini ve Beypazarı’nın UNESCO Dünya Mirası adaylığı sürecinin sürdüğünü belirtiyor.