Mustafa Çolakoğlu, ablasıyla birlikte yaşadığı dedesinden kalan 3 bin metrekarelik araziye sahip, 63 yıllık bahçeli bir evde yaşıyor. Bu ev, dedesinin ve annesinin emaneti olarak kalmış ve kendisi burada yaklaşık 100 kadar sahipsiz kediye bakıyor. Evleri, şehrin en işlek bölgelerinden biri olan Kültür Caddesi'nin hemen yanında bulunan tek katlı bir yapı. Kendisi, sokaklarda sahipsiz bulduğu kedileri evine kabul edip, onlarla bir arada yaşam sürdürmekte. Bu kedilere duyduğu sevgi ve sorumluluk, evini satmayı düşünmesini engeliyor.

Çolakoğlu, bu kedilere büyük bir özenle bakmakta ve onların ihtiyaçlarını karşılamak için arkadaşı ve meslektaşı olan emekli ziraat mühendisi Cuma Karaaslan gibi diğer hayvan severlerin de desteğini almakta. Her bir kediye isim veriyor ve hepsini bu isimleriyle çağırıyor. Aynı zamanda, sokaktan gelen sahipsiz kedilere kapılarını açan Çolakoğlu'nun baktığı kedilerin sayıları gittikçe artarak yaklaşık 100'e ulaşmış. Bazılarını kısırlaştırarak sorumluluk sahibi bir hayvan sever olarak hareket ettiğini belirtiyor. 

İsrail’den Gazze’ye Üç Dalga Operasyon: 360 Nokta Bombalandı
İsrail’den Gazze’ye Üç Dalga Operasyon: 360 Nokta Bombalandı
İçeriği Görüntüle

Kent Merkezinde Köyde Yaşama Hissi

Evleri, kentin merkezinde bulunmasına rağmen sanki bir köyde yaşar gibi hissettiklerini ifade ettiler. Kedilerle aralarında güçlü bir bağ olduğunu dile getiren Çolakoğlu, bu durum kendilerine mutluluk verdiğini ifade etti. Çolakoğlu, bu mirası sürdürmek için ellerinden geleni yapacaklarını, bu hayvanları terk etmeyi düşünmediklerini belirtti. Evlerini satmaktan vazgeçirilmesi gerektiğini düşündüren şey, maddi değerden çok daha fazla olan bu sevgi ve sorumluluk olduğunu söyledi. 

Cuma Karaaslan da bu evin bulunduğu bölgenin kentin en değerli parsellerinden biri olduğunu ifade etti. Kedilerin bu eve ve bahçeye alıştığını ve bu alanın özel bir güzelliğe sahip olduğunu dile getirdi. Arkadaşını bu kedileri beslemeye teşvik etmek yerine, bu evi korumayı tercih ettiğini söyledi. Her ne kadar bu ev yıkılıp yerine yeni bir yapı inşa edilmesinin milyonlarca lira getirebileceğini düşünler de kediler için böyle bir düşünceye kapılmadıklarını ifade etti. Kedileri sevdiklerini ve onlarla vakit geçirerek bir tür terapi deneyimi yaşadıklarını ifade eden Karaaslan, bu hayvanların mama, süt, ve salam gibi özenle seçilmiş yiyeceklerle beslediklerini söyledi. Sokaktaki diğer hayvanlara sadece yiyecek vermekle yetinirken, burada yaşayan kedileri sahiplenmeye karar vermişler.

AA