Gökbilimciler, bu gizemli oluşumları doğrudan gözlemleyememelerine rağmen, dolaylı kanıtlarla onları anlamaya çalışıyorlar. Kara delikler, maddeyi sonsuz yoğunluğa sıkıştıran bölgeler olarak tanımlanıyor ve yerçekiminin bu noktada o kadar güçlü olduğu kabul ediliyor ki ışık dâhil hiçbir şey kaçamıyor.
Kara Deliklerin Gizemi
Gökbilimciler, kara delikleri yalnızca dolaylı olarak gözlemlediler, ancak ikinci dereceden kanıtlara dayansa da net bir tablo çizebiliyorlar. Kara deliklerin, maddenin sonsuz yoğunluğa sıkıştırıldığı bölgeleri gösterdiğinden eminler. Böyle bir bölgenin yerçekimi o kadar güçlüdür ki, ışık dâhil hiçbir şey onun amansız çekiminden kaçamaz. Gökbilimcileri bu gizemli canavarların varlığı konusunda uyaran da bu kozmik püskürmedir.
Kara Delik Boyutları ve Kütleleri
Görebildiğimiz canavarlar gibi kara delikler de farklı boyutlarda olabiliyor. Gökbilimciler bunu Schwarzschild yarıçapı olarak bilinen bir şeyi kullanarak ölçerler. Bu yarıçap, bir kara deliğin küresel sınırı olan olay ufkunun boyutunu tanımlar. Nesnenin kütlesi ne kadar büyükse, olay ufku da o kadar büyük ve yarıçapı da o kadar büyük olur. Bir kara deliğin merkez noktası gökbilimcilerin tekillik dediği, maddenin sonsuz derecede yoğun olduğu bir yerdir.
Spagettileşme Fenomeni
Eğer süper kütleli bir kara deliğe düşüyorsanız, olay ufkunu çoktan geçtikten sonra, merkezden uzaklaştıkça gelgit kuvvetlerini fark etmeye başlayacaksınız. Gelgit kuvvetleri vücudunuzun elastik sınırlarını aştığında, en zayıf noktanızdan ayrılırsınız. Alt yarınızın yanınızda yüzdüğünü göreceksiniz ve gelgit kuvvetleri ona tutundukça yeniden esnemeye başladığını göreceksiniz. Bu durum, gökbilimcilerin "spagettileşme" olarak adlandırdığı acı verici bir sonuca yol açar.