Hipertansiyonun yalnızca yetişkinleri etkileyen bir hastalık olduğu düşünülse de uzmanlar, çocukluk çağında da görülebildiğine ve genellikle geç fark edildiğine dikkat çekiyor. Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cenap Zeybek, çocuklarda tansiyon ölçme alışkanlığının olmaması nedeniyle tanının çoğu zaman ancak ergenlikte konulabildiğini söylüyor.
Ergenlikte Tanı Konabiliyor
Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cenap Zeybek, çocuklarda tansiyon ölçme alışkanlığının yaygın olmamasının tanı sürecini geciktirdiğine dikkat çekiyor. “Ülkemizde çocuklarda rutin tansiyon ölçme alışkanlığı bulunmuyor. Bu nedenle özellikle kardiyoloji takibi olmayan çocuklarda hipertansiyon kolay kolay fark edilmiyor. Ancak ergenlik döneminde ölçümlerle birlikte tanı konulabiliyor” diyerek geç tanının risklerini işaret ediyor.
Nedenler Erişkinlerden Farklı
Prof. Dr. Zeybek’e göre, çocukluk çağı hipertansiyonunun nedenleri yetişkinlerden oldukça farklı. “Erişkinlerde obezite, diyabet, sigara gibi faktörler öne çıkarken çocuklarda böbrek, böbrek üstü bezi, kalp ve endokrin sistemle ilgili problemler hipertansiyona neden olabiliyor. Bu nedenle tanı ve tedavi daha kapsamlı bir yaklaşım gerektiriyor” ifadelerini kullanan uzman isim, multidisipliner bir yaklaşımın önemine işaret ediyor.
Tansiyon Değerleri Yaşa Göre Değişiyor
Çocuklarda tansiyon değerlerinin erişkinlerle aynı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Zeybek, “Erişkinde 140/90 mmHg’nin üzeri hipertansiyon sayılırken, çocuklarda her yaş grubuna özel tansiyon aralıkları var. Bu yüzden her yaşa özel değerlendirme yapılmalı” dedi. Tedavi sürecinde çocuk endokrinolojisi, nefrolojisi, kardiyoloji ve diyetisyenlerin birlikte çalışmasının önemli olduğuna değinen Zeybek, altta yatan nedenin tespitiyle başlanması gerektiğini belirtti.
Yaşam Tarzı Değişikliği Hayati Önemde
Ergenlik döneminde sık rastlanan hipertansiyonda yaşam alışkanlıklarının etkili olduğunu belirten Zeybek, “Özellikle fast food tüketimi, aşırı tuz, hareketsizlik ve obezite hipertansiyon riskini artırıyor. Çocukların düzenli spor yapması ve aktif yaşam tarzı benimsemesi, tansiyonun kontrolü açısından hayati önem taşıyor” dedi.
