Cumhuriyetin Işığı: 29 Ekim’i Hissetmek

Betül Gökçe AKGÖL'ün 28 Ekim 2025 tarihli yazısı: Cumhuriyetin Işığı: 29 Ekim’i Hissetmek

Abone Ol

Sabah uyandığınızda pencereden dışarı bakın; her yerde dalgalanan kırmızı-beyaz bayraklar, sokakları süsleyen ışıklar… 29 Ekim, sadece bir tarih değil; bir milletin kendi hikâyesini yazdığı günün canlı hatırlatmasıdır. Çocuklar koşuşturuyor, ellerinde küçük bayraklar, yüzlerinde merak ve heyecan… Yetişkinler ise gurur ve hatırlamanın verdiği hafif bir heyecanla onlara bakıyor. Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda birlikte olmanın, ortak bir değer etrafında kenetlenmenin simgesidir. Bugünü yaşarken, bir an durup geçmişi düşünebilirsiniz: Kurtuluş Savaşı’nın zorlukları, halkın fedakârlığı, umutla örülmüş bir gelecek hayali… Tüm bunlar, bugünkü özgürlüğümüzün temel taşlarıdır.

Benim için 29 Ekim, sokaklarda yürürken rastladığım küçük anlarda da kendini gösterir. Parkta birbirine bayrak sallayan çocuklar, balkonlardan sarkan bayraklar, komşuların gülümseyerek birbirini selamlaması… İşte bu basit sahneler, cumhuriyetin ruhunu hissettirir. Küçük ama derin bir coşku, tüm şehirde yayılır. Cumhuriyet sadece kutlamalarla sınırlı değil; onun değeri, günlük hayatımızda birbirimize gösterdiğimiz saygıda, eşitlik ve özgürlük bilincinde yaşar. 29 Ekim, bize hatırlatır ki özgürlük, sahip çıkılması gereken bir sorumluluktur ve bu sorumluluk her bireyin omuzlarındadır. O yüzden bugün, bir bayrağı sallarken, bir çocuğun gülüşüne bakarken ya da sessizce bir anı hatırlarken hissedin: Cumhuriyet, sadece geçmişin değil, bugünün ve geleceğin de ışığıdır. Ve bu ışık, her nefeste, her gülümsemede yeniden yanar.