Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Faruk Hökenek, bacakta aniden gelişen şişlik ve ağrının basit bir yorgunluk belirtisi olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.
Derin ven trombozunun (DVT) özellikle uzun yolculuklar, ameliyat sonrası istirahat ya da genetik yatkınlıkla tetiklenebileceğini belirten Hökenek, erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Bacakta Şişlik ve Ağrı Önemli Belirti
Prof. Dr. Hökenek, bacakta şişlik, renk değişikliği, morarma ya da kızarıklık fark edildiğinde mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini ifade etti.
“Sabah uyandığınızda bacağınızda şişlik fark ettiyseniz, uzun bir yolculuğun ardından ya da ameliyat sonrası dinlenme döneminde bu tür belirtiler geliştiyse kesinlikle ihmal etmeyin” uyarısında bulundu.
Erken Müdahale Hayat Kurtarıyor
Tedavi edilmeyen derin ven trombozunda pıhtının koparak akciğere gidip damarı tıkayabileceğine dikkat çeken Hökenek, bunun akciğer embolisi adı verilen ölümcül bir tabloya yol açabileceğini söyledi.
Nefes darlığı, ani çarpıntı ve nefes almakta güçlük yaşanması halinde acilen hastaneye gidilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Tedavi Yöntemleri ve Takibin Önemi
DVT tedavisinde pıhtının yoğunluğuna göre farklı yöntemler uygulandığını kaydeden Hökenek, genç hastalarda pıhtı eritici ilaçlarla hızlı müdahale yapılabildiğini belirtti. Daha hafif vakalarda ise kan sulandırıcı ilaçların tercih edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Hökenek, tedavi sonrası dönemde hastaların yaklaşık üçte birinde kalıcı bacak şişliği görülebileceğini, bu nedenle erken teşhis ve düzenli takibin büyük önem taşıdığını vurguladı.