Son yıllarda içinde bulunduğumuz dijitalleşme çağı ile birlikte teknoloji anlamında birçok gelişme meydana gelmekte ancak bu teknolojiye ayak uyduramayan ülkeler uyum süreçlerinde problem yaşamaktalar.

Aynı zamanda ülkelerin sahip olduğu ekonomik güç, hem teknoloji hem de toplumun istihdam edilmesi anlamında etkili bir rol oynamakta…

İçerisinde yaşamakta olduğumuz ve bütün disiplinlerin birbiriyle etkileşim içerisinde bulunduğu teknoloji çağında her meslek grubu verilen imkânlar dâhilinde kendisini dönüştürmekte…

 Bugün de inşaat mühendisliği bölümünden mezun olan ancak hem teknoloji hem de artan maliyetler sonucu kendisini inşaat mühendisliğinin tasarım, iç dizayn, dekorasyon ve tadilat alanında çalışmaya yönelten 26 yaşındaki genç inşaat mühendisi Fatih Serdar Can’a teknoloji ve ekonominin sektöre etkisini sorduk.

Sibel BAY (S.B.): Okurlarımızın sizi tanıması için kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Fatih Serdar CAN (F.S.C.): Merhaba, ben Fatih Serdar Can, 26 yaşındayım. Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldum ancak şu an inşaat mühendisi olarak çalışmak yerine iç dizayn, tadilat ve dekorasyon alanında faaliyet göstermekteyim. Şu an içerisinde olduğum alan insanların kafasında canlanan inşaat mühendisi profili ile uyum göstermiyor olabilir ancak yine de sektörden tamamen uzak bir alan olmadığını söylemem gerekir.

(S.B.): Neden inşaat mühendisi olarak çalışmak yerine daha farklı alanlara yöneldiniz?

Ay, Neden Her Yıl Dünya’dan Uzaklaşıyor?
Ay, Neden Her Yıl Dünya’dan Uzaklaşıyor?
İçeriği Görüntüle

(F.S.C.): Başkasının yanında çalışmaktan ziyade, bağımsız olmak istediğime karar verdim. Bunda da maddi kaygıların herhangi bir rolü olmadı. Belki daha farklı bir şekilde ilerleseydim şu an çok daha büyük kazançlar elde edebilirdim ancak mutlu olamayabilirdim. Bir inşaat mühendisi olarak kendi işini yapabilmek açısından müteahhitlik de yapabilirdim ancak günümüzde müteahhitlik yapabilmek de maalesef çok kolay bir şey değil. Ben günümüz şartları açısından değerlendirdiğimizde kendime göre en makul işi bulduğumu söyleyebilirim. Çünkü şu an yapmakta olduğum işin, sermaye gerektirmeden dâhil olduğum bir alan diyebilirim. Örneğin, şu an yalnızca 100 metrekarelik bir ev yapmak istesem en az 2 milyon lira gibi bütçe ile ilerlemek zorunda kalırım. Bir de bu evin satış aşamasını düşündüğümüzde durum daha da zorlaşacaktır. Çünkü maliyet aratacak ve tüketicinin söz konusu evi alıp alamayacağı konusu gündeme gelecektir.

(S.B.): Günümüzde inşaat mühendisliği bölümüne yönelik ne gibi problemler yaşanıyor?

(F.S.C.): Şu an faaliyet gösterdiğim işimde yaklaşık bir buçuk yıldır çalışmaktayım. Daha öncesinde sektörde inşaat mühendisi olarak da çalışma deneyimi yakaladım. İnşaat mühendislerinin mesai süreleri ve sarf ettikleri emeğe karşın aldıkları ücret oldukça sıkıntılıdır. Örneğin, inşaat mühendisliğinin çalışma saatleri için ‘sabah 8, akşam sınırsız’ denir. Aynı zamanda her ne kadar göz ardı edilse de inşaat mühendisliği alanında üniversitenin verdiği eğitim kalitesi de sektörde gösterilen etkinlik açısından önem kazanır. Son zamanlarda üniversitelerin ve bölümün çoğalması ile alandaki rakiplerimiz artıyor ve hem nitelikli hem de niteliksiz birçok kişi sektörde çalışmak için mücadele ediyor.

(S.B.): Sektörde iç mimarlıktan farklı olarak ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz?

(F.S.C.): Kendimi iç mimar olarak tanımlarsam iç mimar olan arkadaşlarımızın önüne geçerek onlara saygısızlık yapmış oluruz. Dolayısıyla ben kendi lisans eğitimim ve bölümümün öğretileri doğrultusunda yan kollarda ilerliyorum diyebilirim. Ben şu an proje kapsamında çalışıyorum. Bunlar arasında da hem statik projeler hem de mimari projeler yer alabiliyor. Bu alanlar da zaten kendi bölümümüzde geçerlilik gösteren iş grubunun içerisinde yer alıyor. Sonuç olarak biz inşaat mühendislerine yapılmakta olan haksızlığı dile getirmeye çalışırken farklı bir meslek grubuna aynı haksızlığı yapmaktan kesinlikle kaçındığımı belirtmek isterim.

(S.B.): Teknolojik gelişmeler yapmakta olduğunuz mesleğe ne gibi katkılar sağlıyor?

(F.S.C.):  Dijital ortam sayesinde pek çok şeyi kritik edebilme olanağını yakalıyoruz. Örneğin ben yalnızca alanın ölçüsünü aldıktan sonra verileri bilgisayar ortamına aktarıyor ve modelimde ve tasarımlarda da her türlü işlemi gerçeğe yakın bir biçimde gerçekleştirebiliyorum. Biz müşterilerin istekleri doğrultusunda kendimiz tasarım yapmıyoruz. Makro istekler çerçevesinde bir genel bir kaba bir çizim yapıyoruz. Onların talep ettikleri tasarımları önce üç boyutlu modellendirmelerini yapıyor, daha sonra ise sanal ortam aracılığıyla daha gerçekli bir zemin yaratıyoruz. Süreç müşteri ile koordinasyonlu bir biçimde ilerliyor. Sonuç olarak ekranda görülen modelin aynısını müşterimize birebir sunmuş oluyoruz. Burada da dijitali oldukça etkin ve etkili bir biçimde kullandığımızı söyleyebilirim.

(S.B.): Katkılarınız için çok teşekkür ederiz.

(F.S.C.): Rica ederim. Ayrıca bu imkanı vermiş olduğunuz için ben sizlere teşekkür ederim.

Muhabir: Sibel Bay