SİBEL BAY
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Merhaba, ben Burak Süzgün. 1996 yılında Antalya’da dünyaya geldim. 27 yaşındayım. Selçuk Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat, Anadolu Üniversitesi’nde ise Adalet bölümü üzerine lisans eğitimi aldım. Aynı zamanda şu an Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde de Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde yüksek lisans programına devam etmekteyim.
Dövmeciliğe başlama hikâyeniz nedir?
Çocukluğumdan itibaren dövme sanatına ilgi duyuyor ve henüz o yaşlardayken dövme sanatçısı olma hayalini kuruyordum. Ailemin eğitim hayatıma devam etmem konusundaki ısrarı nedeniyle sektörün içine tam olarak giremedim. Bununla birlikte eğitimime devam ederken dövme alanında da çeşitli stüdyolarda çırak olarak eğitim aldım ve profesyonel anlamda ilk Antalya’da, daha sonra ise Ankara’da çalışmaya başladım. Kısa bir süre önce de Toronto’dan almış olduğum iş teklifi nedeniyle Toronto’ya taşınma kararı aldım. Şu an Toronto’da bulunan bir Rus dövme firmasında dövme sanatçısı olarak çalışıyorum.
Dövme bir sanat mıdır?
Dövme, altyapısı resme dayanan bir sanattır. Resim bilgisi ve resim yeteneği olmayan birinin dövme alanında önemli bir ilerleme kaydedebileceğini düşünmüyorum. Hayal gücü, yetenek ve teknik bilgi ile istenilen başarı yakalanabilir. Tıpkı resim nasıl ki kâğıda çiziliyorsa biz de benzer şekilde ve farklı materyaller kullanarak aynı işlemi deri üzerine uyguluyoruz.
İyi bir dövmeci olmak için neler gerekir? Kendinizi bu konuda nerede görüyorsunuz?
İyi bir dövme sanatçısı olabilmek en gerekli şey ilk olarak resim altyapısına sahip olunmasıdır. İyi çizebilmek ve gerekli teknik bilgilere hâkim olmak dövme alanında sizi öne taşıyacak olan faktörlerdendir. Altyapısal eksiklik ise farklı alanlarda yapılacak dövme işlemleri konusunda mutlaka bir eksiklik yaratır. Dövme sanatı ile ilgilenen kişilere ilk olarak resim çizme kabiliyetlerini geliştirmelerini ve gerekli teknik bilgilere erişim sağlamalarını tavsiye ederiz.
Gelişen teknoloji ve dijital dünya dövme sektörünü nasıl etkilemiştir?
Gelişen teknoloji dövme sanatına oldukça olumlu şekilde yansıdı. Eski usul çalışma sisteminde çıkarılan dövmenin tasarımının aktarım süreci ile ilgili ciddi bir zaman kaybı yaşıyorduk. Gelişen teknolojilerle birlikte yeni çıkarılan tabletler ve yazıcıların gelişimi ile bu konuda önemli ölçüde bir rahatlama yaşadık.
Dövmenin sağlığa zararı var mı?
Dövmenin doğru uygulandığı takdirde herhangi bir sağlık problemine neden olmamasıyla birlikte, yanlış yapılan dövmenin sağlık sorunlarına sebebiyet verdiğini söyleyebilirim. Kendini dövme sanatçısı olarak tanıtan, popüler kültüre ayak uydurmaya çalışan ancak dövme konusunda bilgisiz olan kişilere yaptırılan dövmelerde genellikle birtakım problemlerin yaşandığını görüyoruz. Dövmenin boyasının tarihinin geçmemiş olması ve bitkisel bazlı olmasına dikkat edilmesi gerekir. Kullanılan iğnenin ise tek kullanımlık olması yine bu konuda önemli olarak sayılabilir. Bunların yanı sıra en önemlisi ise dövmeyi yapan sanatçının teknik becerisi ve insan anatomisi üzerine yeterli bilgisinin olması gerekiyor. Çünkü yanlış miktarda uygulanan baskı ve teknik insan derisinde kalıcı yaralara neden olabiliyor. Kullanılan cihazlara hâkim olamayan bazı kişiler yanlış işlem uygulayarak insan derisinde kalıcı hasarlara sebebiyet verebiliyorlar.
Ülkemizde dövme sanatçılarına yönelik geliştirilen bakış açısı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Dövme sanatçıları konusunda doğru olduğu düşünülen bazı yanlış durumların olduğunu düşünüyorum. Dövme sanatının pek çok ülkede adli sicil kaydı bulunan insanlar tarafından yapıldığına yönelik geliştirilen bir algı bulunuyor. Genellikle insanlar da dövme sanatçıları ile iletişim kurma konusunda bazı çelişkiler yaşıyor. Ancak günümüzde bu durumun popüler kültür ve sosyal medyanın ilerlemesiyle beraber bu algının değişmeye başladığını görüyoruz.
Renkli ve renksiz dövmenin farkları nelerdir?
Renkli ve renksiz dövmede fark temel olarak uygulanma biçimleri ve iyileşme süreci ile ilgilidir. Geçmişten günümüze baktığımızda siyah dövmelerle başlayan bir serüven olduğunu görüyoruz. Ekipman ve teknolojinin yetersizliği nedeniyle siyah dövmeye yönelik bir algı oluştu. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ise elimizdeki imkânlar artarak bize daha yaratıcılık fırsatı sundu ve böylelikle renkli dövmeler ortaya çıktı. Bununla birlikte renkli dövme de kendi içerisinde bölünmeye başladı. Ayrıca son zamanlarda neon dövme diye bir kavram ortaya çıktı ancak bu dövmenin yapımında sağlığa zararlı boyalar kullanılıyor ve birçok Avrupa ülkesinde de yasaklanmış durumda. Aynı zamanda renkli dövmelerin yapım aşamasının siyah dövmeye oranla daha zor olduğunu söyleyebilirim. Hem ciddi bir sabır hem de iyi bir resim kabiliyeti gerektiriyor. Müşteri açısından bakıldığında ise özellikle son dönemlerde ortaya çıkması nedeniyle renkli dövmeler, siyah dövmelere oranla daha az talep ediliyor.
En çok hangi dövmeler tercih ediliyor?
Bu durum kitlesel bir döngü haline geldi. Dövmelerin tercih ediliş biçimleri çoğunlukla müşterinin yaşı ve psikolojik durumu etrafında şekillense de, belli başlı ünlü sanatçıların tarzlarından bir parça taşımak istemeleri, popüler kültür ögeleri ve kişisel gelişim konuları ile ilişkili olarak farklı türde dövmeler tercih edilebiliyor. İnsanlar, dövmeyi kıyafet gibi üzerlerinde bulunan bir nesne olarak metalaştırmak yerine onlara anlam yükleyerek ruhsal dünyalarına olumlu biçimde yansıtmaya çalışıyorlar.
Dövme konusunda trendler belirleyicilik kazanıyor mu?
Dövme konusunda belli trendler bulunuyor. Bunları oluşturanlar ise genellikle dövme konusunda oldukça ün yapmış kişiler ya da farklı sanat dallarındaki ünlüler oluyor. Onların benimsedikleri herhangi bir şeyin takibinin artık sosyal medya aracılığı ile kolaylık kazanmasıyla beraber, farklı sanatçıların üzerindeki dövmeleri edinmek isteyen hayranları stüdyomuza gelerek bu dövmeleri talep ediyorlar.
Dövme oldukça dikkat gerektiren bir iş. Bu kadar detay arasında dikkatinizi korumak için neler yapıyorsunuz? İnce işçilik konusunda birtakım sırlar bulunuyor mu?
Dövme kesinlikle hata kabul ettirmeyen ve tümüyle dikkat gerektiren bir alandır. Çünkü dövmeyi uygularken tek atış hakkınız bulunuyor ve meydana gelen en küçük bir hatanın dahi telafisi neredeyse imkânsız hale geliyor. Her sanatçının kendi tarzı bulunuyor ve belirledikleri tarzlar üzerine yoğunlaşmaları ile dikkat unsuru sağlanmış oluyor. Böylece de hata payı neredeyse sıfıra iniyor. Dolayısıyla teknik bilgileri edinmek ve belirlenen tarz üzerine yoğunlaşarak pratik yapmak dikkatin sağlanmasında oldukça önemli bir rol oynuyor.
Her alanda veya disiplinde ya da bir diğer deyişle tüm sektörler arasında rekabetin olması muhtemel. Peki, sizin sektörde de bu tür durumlar var mı? Dövmecilikte işler nasıl yürüyor?
Popüler bir meslek olması nedeniyle günümüzde birçok insan dövme sanatçısı olma girişiminde bulunuyor. Aynı zamanda mevcut dövme sanatçıları ile de karşı karşıya olduğumuz için dövme alanında kesinlikle bir rekabetin yer aldığını söyleyebilirim. Farklı tarzlardan pek çok artist yarışmalara katılıp ödüller kazanıyor. Böylece kendini o tarzın başına yerleştirmiş oluyor ve bu durum da aynı şekilde rekabete neden oluyor.
Hem yurt içi hem de yurt dışında çalışmış ve birçok başarı kaydetmiş biri olarak gelişiminizi nasıl değerlendirirsiniz?
Ülkemizin yanı sıra üç farklı ülkeye giderek bu alanda çalışabilmek ve bana saygı duyulduğunu hissedebilmek bana oldukça gurur veriyor. Yaptığım işlerin kalıcılığı ve insanların verdiği tepkiler beni oldukça mutlu ediyor. Ben bu işe başlarken amacım para kazanmak değil sevdiğim alanda çalışabilmekti. Bulunduğum konum ve zamanı değerlendirdiğimde yine aynı amaca hizmet ettiğimi görüyorum ancak ticari kazancımın yaptığım meslekle doğru orantılı olduğunu fark ettiğimde daha iyi bir gelir elde etmeye başladım. Hala kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Yarışmalara katılarak başarı sağlamak ve alanında uzman dövme sanatçılarıyla rekabet edebilmek amacıyla her gün çalıştığımı söyleyebilirim.
Dövme sanatının geliştirilmesine yönelik neler yapılabilir?
Sanatın daha iyi duyurulması gerektiğine inanıyorum. Ben de Radyo, Televizyon ve Sinema öğrencisi olarak akademik çalışmalarıma devam ediyorum. Tezimi dövme sanatı üzerine hazırlayacağım ve global anlamda dövme sanatı üzerine bir tanıtım yapmak istiyorum. Dövme alanı ve sanatçılarına yönelik oluşturulan olumsuz bir algı var ve ne yazık ki bu durum hala geçerliliğini sürdürüyor. Ben de bu durumun düzeltilmesi adına çalışmalarımı sürdüreceğim. Sektörümüzde hem dövme sanatçısı olup hem de akademik kariyer yapan sayılı kişilerden biriyim.