Ekmek, yalnızca besleyici bir gıda maddesi olmanın ötesinde, insanlık tarihi boyunca kültürel, dini ve sembolik anlamlar taşımış, kimi zaman toplumsal ayaklanmaların nedeni, kimi zaman da halkların temel besin kaynağı olmuştur.

1. Ekmek üretimine dair en eski arkeolojik bulgular 30.000 yıl öncesine dayanmaktadır.

Tarımın yaygınlaşmasından önce insanlar, bazı bitki köklerinden elde ettikleri nişastayı taşlar üzerinde pişirerek ilkel düzeyde yassı ekmekler üretmiştir. Bu bulgular, İtalya, Çekya ve Rusya’daki taş öğütme aletlerinde kalan nişasta kalıntılarıyla desteklenmiştir.

2. İlk mayalı ekmek, yaklaşık 8.000 yıl önce Sümerler tarafından üretilmiştir.

Sümer uygarlığı, havada doğal olarak bulunan maya sporlarının hamura etki etmesiyle ekmeğin kabarmasını sağlayan ilk topluluk olmuştur. Bu süreç, "mayalanma" olarak tanımlanmaktadır.

3. Antik Avrupa’da bira köpüğü ekmeğin mayalanmasında kullanılmıştır.

İberler ve Galyalılar, bira yapım sürecinde oluşan köpüğü (barm) toplayarak “barm keki” adı verilen daha yumuşak bir ekmek türü elde etmişlerdir. Bu yöntem hâlâ İngiltere'nin bazı bölgelerinde uygulanmaktadır.

4. Ekşi mayalı ekmek üretimi en az 5.500 yıl öncesine uzanır.

İsviçre’de M.Ö. 3700 yılına ait buluntular, ekşi mayalı ekmek üretiminin oldukça eski bir gelenek olduğunu göstermektedir. Bu teknikte, bir önceki hamurdan ayrılan parça, yeni hamurun kabarması için kullanılır.

5. Mısır tortillası, antik Maya uygarlığı için temel besin maddesiydi.

Yaklaşık 10.000 yıl önce Meksika'da mısır tarımı başladıktan sonra, bu tahıl un hâline getirilerek su ile karıştırılıp tortilla adı verilen yassı ekmekler yapılmaya başlanmıştır. Tlaxcala eyaletinin adı da "tortilla yeri" anlamına gelir.

6. Fransa’da yılda yaklaşık 6 milyar baget ekmek üretilmektedir.

1993’te çıkarılan “Le Décret Pain” (Ekmek Kararnamesi), baget ekmeğin hangi malzemelerle ve hangi koşullarda üretileceğini yasal çerçeveye bağlamıştır. Örneğin, baget önceden hazırlanmış hamurdan üretilemez ve üretildiği yerde satılmak zorundadır.

7. Baget ekmeğin icadı Napolyon Bonapart’a atfedilmektedir.

Bazı hipotezlere göre, Napolyon askerlerinin kolay taşıyabilmesi için uzun ve ince ekmek üretimi emri vermiştir. Diğer bir görüş ise Fransız Devrimi sırasında yaşanan kıtlık nedeniyle daha az unla yapılan bu ince formun ortaya çıktığını öne sürmektedir.

8. Ermeni lavaşı, geleneksel olarak kötü ruhlara karşı koruma sağlar.

Ermenistan'da düğün ve doğum gibi özel günlerde lavash adlı yassı ekmekler, koruyucu simge olarak kullanılır. 2014 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınmıştır.

9. Antik Roma’daki ilk profesyonel fırıncıların çoğu özgürlüğünü kazanmış kölelerden oluşuyordu.

M.Ö. 2. yüzyılda, Roma toplumunda ekmek üretimi bir meslek hâline gelmiş ve bu iş genellikle özgür bırakılmış köleler tarafından yapılmıştır. Bu kişiler zamanla değirmenci-fırıncı loncaları kurmuştur.

10. Antik Mısır’da küflü ekmek yara tedavisinde kullanılmıştır.

Penisilinin keşfinden binlerce yıl önce Mısırlılar, küflü ekmeklerin yaraları enfeksiyondan koruyabileceğini gözlemlemiş ve bu uygulamayı yaygın olarak kullanmıştır.

11. Tevrat'ta tarif edilen bazı ekmekler oldukça sıra dışı malzemelerle pişirilmiştir.

Ezekiel adlı peygamber, arpa, buğday, mercimek ve darı gibi tahıllarla yaptığı ekmeği insan dışkısıyla yakılmış ateşte pişirmekle görevlendirilmiştir. Günümüzde “Ezekiel Ekmeği”, çimlendirilmiş tahıllardan yapılmakta olup bu yöntemi sembolik olarak yaşatmaktadır.

12. İtalya’nın San Biagio Platani kasabasında her yıl ekmekten yapılmış kemerler inşa edilmektedir.

Bu gelenek, Paskalya öncesinde köylülerin, kilise ve dini figürleri karşılamak amacıyla kurdukları ekmek kemerlerine dayanmaktadır. Gelenek zamanla dini törenlere entegre edilmiştir.

Kızılcığı Kış için Uzun Süre Nasıl Taze Tutabilirsiniz?
Kızılcığı Kış için Uzun Süre Nasıl Taze Tutabilirsiniz?
İçeriği Görüntüle

13. Askerî ve denizcilik amaçlı kullanılan “hardtack” adlı ekmek son derece serttir.

Bu dayanıklı ekmek, uzun yolculuklar ve savaşlar için uygun olduğundan yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Sertliği nedeniyle "diş köreltici" veya "sac levha" olarak da anılmıştır.

14. Her yıl 1 Ağustos’ta hasat edilen ilk buğdaylardan yapılan ekmekler kutsanır.

Hıristiyanlık ve Neopagan geleneklerinde “Lammas” veya “Lughnasadh” bayramları kapsamında, bu ekmekler kutsanmak üzere ibadethanelere getirilir.

15. Günümüze ulaşan en eski ekmek parçası 14.000 yıl öncesine aittir.

2018 yılında Ürdün’ün Kara Çöl bölgesinde, arkeologlar tarafından bulunan bu ekmek, yabani buğday, arpa ve köklerle yapılmış, sıcak taş üzerinde pişirilmiştir.

16. 2005 yılında Portekiz’de 4.000 feet uzunluğunda bir ekmek pişirilmiştir.

1211,6 metre uzunluğundaki bu ekmek, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiştir. Yaklaşık 15.000 kişi tarafından tüketilmiştir.

17. Güney Afrika’da Hint kökenli halklar körilerini ekmekle servis etmektedir.

Roti ekmeğinin taşıma zorlukları nedeniyle, beyaz ekmek oyularak içine köri konulmuş ve bu pratik yöntem özellikle işçi sınıfı arasında yaygınlaşmıştır.

18. 1965’te bir astronot uzaya gizlice sandviç sokmuştur.

John Young, Gemini III görevinde kornişonlu sığır eti sandviçini uzay giysisine saklayarak yanına almış ve komutanıyla paylaşmıştır. Bugün astronotlara sandviç yerine daha pratik ve kırıntı yapmayan tortilla verilmektedir.

19. Ekvador’da Masapán adı verilen geleneksel figürler ekmek hamurundan yapılır.

Geleneksel olarak Día de los Muertos (Ölüler Günü) kapsamında yapılan bu figürler yenilebilir değildir, çünkü hamuruna beyaz tutkal karıştırılır. Bunlar adak ve ritüel nesnesi olarak kullanılır.

20. Çölyak hastaları için böcek unundan yapılan glutensiz ekmek alternatifleri geliştirilmektedir.

İtalya’da yapılan bir araştırma, kurutulmuş cırcır böceklerinden elde edilen unla yapılan ekmeğin geleneksel ekmeklere benzer bir tada sahip olduğunu, ancak farklı bir aromaya sahip olduğunu göstermiştir.

21. Buğday ve ekmek, birçok kültürde yaşam döngüsünü sembolize eder.

Katolik inancında İsa’nın bedeni, kutsal ekmek formunda cemaat tarafından alınır. İbranice’de “Betlehem” kelimesi “ekmek evi” anlamına gelir. Antik Mısır’da Osiris heykelciklerinin içine buğday konularak ölülerin dirileceğine inanılırdı.

Ekmek, insanlığın en temel besinlerinden biri olmanın ötesinde, tarih boyunca kültürel, simgesel ve dini açılardan büyük anlamlar taşımıştır. Günlük hayatımızda sıradan görünen bir somun ekmeğin ardında binlerce yıllık bir birikim, inanç ve teknik bilgi bulunmaktadır.

Muhabir: Nida Yağmur Mercan