SİBEL BAY

Türkiye’de 17. Yüzyıl Osmanlı Batığında Eşsiz Tarihi Eserler
Türkiye’de 17. Yüzyıl Osmanlı Batığında Eşsiz Tarihi Eserler
İçeriği Görüntüle

Emekliliğinin ardından boşluğa düşen Orhan Karaalioğlu, çocukluk dönemlerinde oynadığı oyunları yazdığı ve çıkarmak istediği kitabının ardından eski dönem çocuk oyuncaklarını yapmaya başladığını ifade ediyor. 

Çocukluk dönemlerinde annesinin kibrit kutularını kullanarak yaptığı tren ile oyuncaklara ilgi duymaya başlayan Karaalioğlu, o günden sonra kendi oyuncaklarını kendisi yaptığını söyledi.

Eski Oyunlar Üzerine Kitap Yazdı

Oyunlar üzerine yazdığı kitabının Gazi Üniversitesi Türk Halk Bilimi Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Mehmet Öcal Oğuz’un yardımı ile bastırılarak ders kitabı kaynağı olarak kullanıldığını aktaran Karaalioğlu, kitabı yazmasının dört yıl, basılmasının ise yedi yıl beklemek zorunda kaldığını söyledi. Kitabı yazma sürecinde detaylı bir araştırma yapan Karaalioğlu, kitabında yer alan çizimlerin hepsinin kendisine ait olduğunu belirtti. 

Eski Dönem Oyuncakları Atölyesinde Yaşatıyor

Kitabı tamamlamasının ardından geleneksel oyuncaklar üzerine çalışmaya başlayan Orhan Karaalioğlu, yaklaşık sekiz yıl önce de yaptığı oyuncakları büyüterek açtığı atölyesinde hem eski dönem oyuncakları yapmaya hem de oyuncak yapımı üzerine kurslar vermeye devam ediyor. 1900’lü yılların oyuncaklarını yapan Karaalioğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

 “ Şu an ben Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı olarak Kültür Bakanlığı’na kayıtlıyım. Burada da dersler vermeye devam ediyorum. Gelen kişilerle sürekli iletişim halinde oluyoruz. İnsanlar buraya geldiklerinde kendi çocukluklarına geri dönüyorlar. Hatta bazı oyuncakların isimlerini dahi anımsıyorlar. Örneğin, dozildik adı verilen oyuncaktan akrobata, ağaçkakandan, tahta at, makaralı araba ve uçan kuşlara kadar birçok eski oyuncağı burada yapıyorum” 

Günümüzde Satılan Oyuncaklara Dikkat Etmek Gerekiyor

 “Piyasadaki oyuncakların çocuklara hiçbir katkısı bulunmuyor. Buraya gelenlere de çocuklara bu tür oyuncakların alınmaması gerektiğine dair bilgi vermeye çalışıyorum. Tümüyle plastik kullanılan bu oyuncak maalesef onları küçük yaşta hasta ediyor. Bizim burada yaptığımız oyuncaklar ise akrilik ve ele çıkmayan boyalardan oluşuyor. Çocukların kimi zaman oyuncakları ağızlarına sürdüklerini de düşündüğümüzde muhakkak alınan oyuncağın kalitesine ayrıca önem vermemiz zorunlu hale geliyor”.

Eski Oyuncaklar Hem Ruhsal Hem de Fiziksel Sağlığı Olumlu Etkiliyor

Eski oyuncakların çocuklara hem fiziksel hem de psikolojik anlamda yarar sağladığını söyleyen Orhan Karaalioğlu şunları ekledi:

“Burada bir de meşhur tahta atımız bulunuyor. Benim anne ve babam terziydi. Ben de çocukluğumda onların kullandığı fazla ya da eski bez parçalarını alarak atların saçlarını yapardım. Henüz yedi sekiz yaşlarımdayken kendi tahta atımı kendim yapmıştım. Yine annemden aldığım tahta iplik makaralarını alarak makaralı oyuncaklar yapıyordum. Elbet de o dönemlerde de satılan çok güzel oyuncaklar vardı ancak aile bütçeleri çok geniş olmadığı için genellikle oyuncaklarımızı kendimiz yapardık. Bir arkadaşım makaralı oyuncak arabasına bisiklet aynası takarak dikiz aynasını bile yapmıştı. Dolayısıyla o dönemde yaşayan çocukların hem hayal güçleri hem el sanatlarına yönelik yetenekleri, hem fiziki anlamda motor-duyu mekanizmaları olumlu düzeyde gelişim gösteriyordu. Yaptığımız oyuncaklar yalnızca eğlenme işlevini değil, öğretme ve kas gücünü geliştirme, odaklanmayı sağlama, düşünme gibi pek çok işlevi de aynı anda yaparak çocuk gelişimine önemli anlamda etki ediyordu.”

Muhabir: Ersan AKBAŞ