Ankara bu yıl, sinema ile felsefeyi bir araya getiren özel bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Sinema Felsefe Derneği ile Sinefilozofi Dergisi’nin iş birliğiyle düzenlenen “2. Uluslararası Felsefi Filmler Festivali”, bu yıl “oyun felsefesi, ironi ve mizah” temasıyla sinemaseverleri ve düşünce dünyasını bir araya getiriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla Kült Kavaklıdere’de kapılarını açan festival, film gösterimlerinin yanı sıra paneller, söyleşiler ve atölye çalışmalarıyla izleyicilere dopdolu bir program sunuyor.
Festival Başkanı Prof. Dr. Serdar Öztürk, ilk festivalin İstanbul’da gerçekleştirildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“1. Uluslararası Felsefi Filmler Festivali, bir tema etrafında ilerlemişti. Vivaldi’nin ‘Dört Mevsim’ eserinden ilhamla dört filmi izleyip çözümlemiştik. Bu yıl ise ikinci festivalimizi Ankara’ya taşıdık.”
Bu yılın temasına da değinen Öztürk, “Oyun, mizah ve ironi kavramlarını dört yabancı ve dört yerli film üzerinden tartışacağız. Her film gösteriminden sonra düzenlenecek paneller ve atölyelerle bu kavramları derinlemesine inceleyeceğiz. Amacımız, oyun kavramını sinema aracılığıyla yeniden düşünmek ve farklı bir felsefi bakış açısı geliştirmek” ifadelerini kullandı.
Festival programında Rusya, Fransa ve Kazakistan gibi ülkelerden yapımların yer aldığını belirten Öztürk, “Şahnazarov’un ‘Sıfır Kenti’ filmi Türk izleyicileriyle ilk kez buluşuyor. Ayrıca Kazakistan yapımı ‘Yellow Cat’ filmi de gösterimde. Türk sinemasından ise ‘Gölge Oyunu’nu yeniden beyazperdede izleme fırsatı sunuyoruz. Dün ayrıca Tolga Karaçay’ın ‘Psychotherapy’ adlı filmini gösterdik ve bu film üzerine detaylı bir tartışma gerçekleştirdik” dedi.
Öztürk, festivalin diğer etkinliklerinden farklı bir yapıya sahip olduğunu vurgulayarak, “Bizde filmi yalnızca izlemiyoruz, onun dünyasına giriyoruz. Diğer festivallerde gösterim bittiğinde salon boşalır. Ancak burada her film sonrasında akademisyenler, yönetmenler ve sanatçılarla kapsamlı analizler yapılıyor, seyirciler de tartışmalara aktif olarak katılıyor” diye konuştu.
Filmleri üç ana başlık altında değerlendirdiğini belirten Öztürk, bunların ticari, felsefi ve melez türler olduğunu ifade etti.
Melez filmlerin hem düşünsel derinlik taşıdığını hem de yalın bir anlatı kurduğunu söyleyen Öztürk, “‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ bu türün en güzel örneklerinden biridir” dedi.
Festivalin yoğun bir ilgiyle başladığını aktaran Öztürk, sözlerini şu çağrıyla tamamladı:
“Ankara’daki ve diğer şehirlerdeki tüm sinemaseverleri bu özel şenliğe davet ediyorum. Burada kendilerini sorgulayacakları, yeni fikirlerle tanışacakları çok özel bir deneyim yaşayacaklar.”
2. Uluslararası Felsefi Filmler Festivali, 19 Ekim’e kadar Kült Kavaklıdere’de sinemaseverleri ağırlamaya devam edecek.