Fil kulağı bitkisi, bilimsel adıyla Alocasia, Araceae (yılanyastığıgiller) familyasına ait, büyük ve ok ucu şeklindeki yapraklarıyla dikkat çeken tropikal bir süs bitkisidir. Anavatanı Güneydoğu Asya olan bu bitki, doğal ortamında birkaç metreye kadar büyüyebilirken, iç mekânda genellikle 50 cm ile 1,5 metre arasında boylanır.
Parlak, geniş ve damarlı yaprakları fil kulağını andırdığı için bu ismi almıştır. Dekoratif görünümü sayesinde iç mekân bitkileri arasında popülerdir fakat yaprak ve saplarında bulunan kalsiyum oksalat kristalleri nedeniyle insanlar ve evcil hayvanlar için zehirli olabileceğinden dikkatli konumlandırılmalıdır.
Fil Kulağı (Alocasia) Bitkisinin Bakımı
Işık
Parlak ve dolaylı ışık sever. Direkt güneş ışığı yaprakları yakabilirken yetersiz ışık da yaprak boyutunu ve rengini küçültür. Doğal ortamındaki gibi yarı gölge idealdir.
Sıcaklık
Tropikal iklim bitkisi olduğundan 20-28 derece aralığında iyi gelişir. Soğuğa karşı hassas olduğu için 15 derecenin altına düşmemelidir.
Nem
Yüksek nem isteyen bu bitkinin kuru ortamda yaprak kenarlarında kahverengileşme olur. Nem sağlamak için yapraklara düzenli fısfıs yapılmalı, odanın nemini artırıcı cihaz kullanılmalı veya saksısı çakıl tepsisine yerleştirilmelidir.
Sulama
Toprak hafif nemli tutulmalı, aşırı sulamadan kaçınılmalı. Yazın daha sık, kışın daha seyrek sulanmalıdır. Fazla su kök çürümesine yol açar. Oda sıcaklığında, dinlendirilmiş su tercih edilmelidir.
Toprak
Havalı, suyu hızlı drene eden ama nem tutan karışımlar uygundur.
Gübreleme
İlkbahar-yaz döneminde 2-4 haftada bir, dengeli sıvı bitki besini verilmelidir. Kışın dinlenme döneminde gübre verilmez.
Budama ve Temizlik
Sararan ya da ölen yapraklar kesilmelidir. Yapraklar düzenli olarak nemli bezle silinerek tozdan arındırılmalıdır.
Saksı Değişimi
Her 1-2 yılda bir, ilkbaharda, kökler saksıya sığmaz hale geldiğinde değiştirilmelidir.