Gündem

Osmanlı Dönemine Ait Gelenekler

Günümüze hala sürdürülen Osmanlı geleneklerinin yanında unutulan gelenekler de vardır. Osmanlı dönemine ait gelenekleri sizler için derledik...

Abone Ol

Kahve Günümüzde misafire ikram olarak sunulan kahve ile birlikte su getirilmesinin bir anlamı bulunuyor.  Misafir kahveyle birlikte getirilen suyu içerse aç olduğu anlaşılır ve onun için yemek hazırlanırdı. Eğer önce kahveyi içiyorsa tok olduğu anlamına gelmekteydi.

Pencere Önü Çiçekleri Pencerelerin önüne konulan çiçeklerin renkleri bile bir anlam taşımaktaydı.  Pencerenin önüne konulan sarı çiçek bu evde hasta var anlamı taşıdığından o sokakta vatandaşlar gürültü yapmamaya özen gösterirlerdi.  Pencerenin önüne konulan kırmızı çiçekse, evde bekar kız olduğu pencerenin önünden geçerken konuşmalarına dikkat et, küfür kullanma anlamı taşımaktaydı.

Zimem Defteri Ramazan ayında zengin kişiler hiç tanımadıkları dükkanlara girip Zimem (Veresiye) defterini çıkarmalarını isteyip rastgele sayfalardan borç silerlerdi. Borcu silinen kişiler borcu ödeyenin kim olduğunu bilmezlerdi.

Ramazan  Adabı Osmanlı'nın en önemli ayı olan Ramazan ayında bol sadaka verilir ve herkes eşinin dostunun yanı sıra tanımadığı ailelerle birlikte iftar sofrası kurardı.  İftar ve sahur hep birlikte yapılırdı. 

Kapı Tokmakları Osmanlı'da evlerin kapısında ay ve yıldız varsa evden birinin hacca gittiği anlamına geliyordu. Ayrıca kapılarda iki tokmak bulunuyordu bir kalın, bir ince. Gelen misafir kadınsa ince tokmağı vuruyor ve kapıyı evin hanımı , misafir erkekse kalın tokmağı vuruyor ve kapıyı evdeki bir erkek açıyordu. 

Mahalle Kahvesi Dersaadet'te mahalle kahvesi olarak bilinen, her mahallenin imam, muhtar ve ileri gelenlerine mahsus o zamana göre adeta bir kulüp niteliğinde olan bir kahvesi vardı. Mahalle kahveleri, günümüz kahvelerinden farklı olarak, ilmi, edebi konuşmaların, tarih sohbetlerinin yapıldığı ve hatta şiir ve manzumelerin okunduğu, hikâyelerin anlatıldığı, bilmeyenlerin, bilenlerden istifade ettiği yerlerdi.

Osmanlı'da Bayram Sultan bayram namazı sonrası eve gelip önce annesinin daha sonra aile büyüklerinin ellerini öperek bayramlaşırdı. Padişah, bayram tebriğinin ardından güzel işlemeli keselerle çocuklara para saçarak onları sevindirirdi. Çocuklar bayramdan bir gün önce bayramlık kıyafetlerini giyinip sokakta dolaşırlardı. Bayramlıklarıyla sokakta dolaşan çocuklara ise ''Arife Çiçeği'' denirdi. 

Ayakkabı Mesajı Eve gelen misafire tekrar gel mesajı ayakkabının konumuyla bildirilirdi. Ayakkabıların ucu evi gösteriyor şekilde konulması 'gidin ama tekrar gelin' anlamına geliyordu.