Fransa, Monako, Belçika, Lüksemburg ve Malta, Filistin Devleti’ni resmi olarak tanıdıklarını açıkladı.
Tarihi karar, Fransa ile Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Birleşmiş Milletler çatısı altında düzenlenen “Filistin Meselesine Çözüm ve İki Devletli Çözüm” konulu yüksek düzeyli uluslararası konferansta duyuruldu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, konuşmasında “Gazze’de savaşı durdurmanın zamanı geldi” ifadelerini kullandı.
Macron, “Fransa'nın Orta Doğu'ya olan tarihi bağlılığına sadık kalarak, Fransa'nın bugün Filistin Devleti'ni tanıdığını ilan ediyorum” sözleriyle kararlarını duyurdu.
Bu adımın, “Filistin halkının meşru haklarını tanırken İsrail’in güvenliğini de destekleyeceğini” belirten Macron, barış sürecinin önü açıldığında iki tarafın da kazanacağını vurguladı.
Monako’nun Kararı
Konferansta söz alan Monako Prensi 2. Albert, ülkesinin hem İsrail’in güvenliği hem de Filistin halkının bağımsızlık hakkı konusunda her zaman açık bir duruş sergilediğini hatırlatarak, “Bugün, İsrail'in varlığına olan sarsılmaz desteğimizi yeniden teyit etmek ve aynı zamanda Filistin'i uluslararası hukuk kapsamında bir devlet olarak tanımak istiyoruz” dedi.
Prens Albert, kalıcı barışın ertelenemez bir ihtiyaç olduğuna işaret ederek, iki devletli çözümün tek gerçekçi yol olduğunu söyledi.
Belçika’dan Güçlü Mesaj
Belçika Başbakanı Bart De Wever ise ülkesinin yıllardır iki devletli çözümü desteklediğini belirterek, Gazze’ye yapılan insani yardımların da bunun bir göstergesi olduğunu ifade etti.
De Wever, Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşimlere dikkat çekerek, uluslararası toplumun sessiz kalması halinde iki devletli çözüm ihtimalinin yok olacağı uyarısında bulundu.
“Başbakan (Binyamin Netanyahu) da dahil olmak üzere bazı İsrailli bakanların, Filistin Devleti’nin asla var olmayacağı yönündeki sözleri, Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olma hakkını yeniden teyit etmek için ilave bir nedendir” diyen De Wever, bu nedenle Belçika’nın tanıma kararını ilan ettiğini belirtti.
Lüksemburg’dan Umut Vurgusu
Lüksemburg Başbakanı Luc Frieden de ülkesinin bugünden itibaren Filistin’i tanıdığını duyurdu.
Frieden, “Bu bir sürecin sonu değil, umuda, diplomasiye, diyaloğa ve birlikte yaşama fikrine bağlılığın başlangıcıdır” dedi.
İki devletli çözümü desteklediklerini hatırlatan Frieden, bu kararın tek başına yeterli olmayacağını ancak barış sürecine ivme kazandıracağını ifade etti.
“Bu tanıma kararımız yaslı ailelere bir mesaj, çocuklara ve hala vazgeçmemiş olanlara bir umut olsun” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Malta’dan Net Tavır
Malta Başbakanı Robert Abela ise konferansta yaptığı konuşmada, “Açık ve net bir şekilde ifade ederek başlamak isterim ki, Malta Cumhuriyeti, Filistin Devleti’ni resmen tanıdığını gururla teyit etmektedir” dedi.
Abela, Gazze’de yaşanan insani krize işaret ederek, “Sivillere ve altyapıya yönelik saldırılar derhal durdurulmalıdır. Batı Şeria'daki yasadışı yerleşimci işgali ve beraberindeki şiddet de derhal durdurulmalıdır” diye konuştu.
Filistinlilerin tek devlet ve tek hükümet altında birleşmesi gerektiğini vurgulayan Abela, açlıktan ölen sivillere karşı sessiz kalınamayacağını söyledi.
Norveç’ten Destek
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store da konferansta yaptığı değerlendirmede, toplantıyı “tarihi bir zirve” olarak nitelendirdi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın vize verilmediği için video konferansla katılmak zorunda bırakılmasını “adaletsizlik” olarak yorumlayan Store, Abbas’ın duruşunu “asil” olarak tanımladı.
Store, “Gazze'deki durum felaket. Filistin halkı kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir. Bu nedenle Norveç geçen yıl İspanya, İrlanda ve Slovenya ile birlikte Filistin Devleti'ni tanıdı. Geçen yıl, bu hafta ve bugün açıklanan tanıma kararlarını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Norveç’in Filistin’e desteğinin süreceğini belirten Store, Birleşmiş Milletler’in 80 yıldır milletlerin ortak evi olduğunu ve Filistin’in de bu ailenin parçası olması gerektiğini vurguladı.