Ankara’nın ev sahipliği yaptığı Uluslararası Dayanışma Günü etkinliği, Filistin’in adalet arayışını ve Gazze’deki krizi gündeme taşıdı.
Başkentte gerçekleştirilen etkinlikte Filistin’e yönelik destek mesajları öne çıktı.
Türk-Japon Vakfı’nın ev sahipliği yaptığı programa İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Filistin’in yeni Ankara Büyükelçisi Nasri Abu Jaish, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) ile Arap Birliği temsilcileri ve Ankara’da görev yapan birçok yabancı misyon temsilcisi katıldı. Siyasi parti yetkilileri ve davetliler de salonda yer aldı.
Etkinlik, İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden Filistinliler için okunan Fatiha Suresi ve şehitler için yapılan saygı duruşuyla başladı.
Ardından Türkiye ve Filistin milli marşları seslendirildi, Gazze’de yaşanan insanlık dramını aktaran bir video gösterimi yapıldı.
Büyükelçi Abu Jaish, BM Genel Kurulu’nun 1977 yılında 29 Kasım’ı Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü olarak ilan ettiğini hatırlatarak, bugünün işgal altındaki bir halkın varlığını dünya kamuoyuna yeniden hatırlatmak amacıyla kabul edildiğini ifade etti.
“Filistin ile dayanışmanız sadece manevi bir destek değildir. Davamızın meşruiyetinin kabulü ve bu davanın çözümünün yalnızca Orta Doğu’nun değil tüm dünyanın güvenliği ve barışı için zorunlu olduğunun ilanıdır” diyen Abu Jaish, bu yılın dayanışma gününün Filistin’in varoluşunu tehdit eden ağır bir dönemden geçtiğine dikkat çekti.
Gazze’de yaşananların iki yılı aşkın süredir devam eden “kapsamlı bir soykırım ve etnik temizlik” olduğunu vurgulayan Büyükelçi, İsrail’in saldırılarının bölgenin tüm altyapısını yok ettiğini belirtti.
“İşgalci ordu, Gazze’nin altyapısını tamamen yok etmiştir, hastaneler, okullar, üniversiteler, ibadethaneler… Gazze bugün su, ilaç ve elektrikten mahrum bırakılmaktadır” sözleriyle durumun uluslararası hukuka açıkça aykırı olduğunu söyledi.
Abu Jaish, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yerleşimci şiddetinin İsrail ordusunun desteğiyle arttığını, Filistinlilerin topraklarından koparılmaya zorlandığını belirterek, yerleşim politikalarının BM kararlarına rağmen hız kazandığını ifade etti.
“Biz bu dünyada kaybolmuş adaleti arıyoruz. Özgürlük, istikrar ve barış arıyoruz. Ne kendi çocuklarımızın ne de komşularımızın çocuklarının ölmesini istiyoruz” diyen büyükelçi, uluslararası toplumun özellikle ABD ve BM Güvenlik Konseyi’nin sorumluluklarını yerine getirerek saldırıları koşulsuz şekilde durdurması gerektiğini söyledi.
Türkiye’ye teşekkür eden Abu Jaish, Gazze’ye yönelik saldırılar karşısında Ankara’nın ortaya koyduğu güçlü tavrın ve insani yardım çabalarının Filistin halkı için büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Türkiye’nin adalet çağrısının kendileri için “kritik bir dönemde güç veren bir ses” olduğunu söyledi ve Filistin devletini tanıyan ülkelere teşekkür etti.
Programda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in gönderdiği yazılı mesaj da okundu.
Guterres, Gazze’deki saldırılarda yüzlerce yardım görevlisinin yaşamını yitirdiğini belirterek, “Çoğu Filistinli BM personelidir ve bu durum, örgütün tarihindeki en büyük personel kaybını oluşturmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana herhangi bir çatışmada görülenden daha fazla gazeteci de yaşamını yitirmiştir” ifadelerine yer verdi.
İspanya’nın Ankara Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho ise konuşmasında Filistinlilerin ağır yıkımla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Ülkesinin Filistin’i devlet olarak tanıdığını hatırlatan Sancho, “Filistin Devleti'nin tanınması yalnızca Filistin halkının meşru özlemleriyle ilgili tarihsel bir adalet meselesi değil, aynı zamanda hepimizin barışa ulaşması için acil bir zorunluluktur” dedi.
Konuşmaların ardından Filistin kültürüne ait folklor gösterileri sahnelendi ve katılımcılara yöresel lezzetler ikram edildi.