Gelin buketi gibi yaygın bir geleneğin arkasında derin bir anlam yatar. Bu geleneğin kökenlerine indiğinizde, gerçekten ilginç ve etkileyici bir hikayeyle karşılaşırsınız. Peki, gelin buketleri nasıl ortaya çıktı? İşte detaylar...
Orta Çağ döneminde, düzenli banyo ve çamaşır yıkama olanakları halk arasında oldukça sınırlıydı ve çoğu insan için lüks hatta neredeyse erişilmezdi. Köylüler yalnızca birkaç giysiye sahip olur ve bu giysileri sık sık yıkama imkanına sahip olmadıkları için bu durum koku sorunlarına neden olabilirdi.
Bu dönemlerde, insanlar kişisel hijyen konusunda çok bilinçli değildi ve kötü koku, genellikle hoşgörülen bir durumdu. Ancak, kokuların maskelemesi ve hoş kokularla örtüşmesi için çeşitli yöntemler geliştirilmişti.
Çiçekler ve kokulu bitkiler, güzel kokması gereken gelinler ve damatlar için dekorasyondan daha fazlasını ifade ediyordu. Özellikle sarımsak sapları, güller ve taze biberiye gibi kokulu bitkiler, bahçeden ve mutfaktan gelen doğal kokularla kişisel kokuları gizleyebiliyordu.
Ayrıca gelinler, saçlarını sık sık dağınık çiçeklerle örerek veya bir çelenkle sararak süslerlerdi. Ayrıca, elbiselerine şifalı otlar veya hoş kokulu otlar takarak hem güzel kokmalarını sağlar, hem de kendilerini kötü kokulardan korurlardı. Bu, o dönemin kişisel hijyen anlayışının ve güzellik standartlarının ilginç bir yansımasıydı.
