İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ifade veren Berat Çağrı Kapki, amcasının oğlu ve patronu olan tutuklu iş insanı Murat Kapki’nin talimatlarıyla birçok yasa dışı faaliyetin içinde yer aldığını öne sürdü.
Kapki, ifadesinde, büyük miktarda nakit para akışını yönettiğini ve mal varlıklarının gizlice devredildiğini iddia etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu isimler hakkında “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “rüşvet”, “ihaleye fesat karıştırmak”, “nitelikli dolandırıcılık” gibi suçlamaların yer aldığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve sonrasında etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest bırakılan Berat Çağrı Kapki, yeni ifadesinde dikkat çeken bilgiler paylaştı.
Kapki, 26 Mayıs tarihli beyanında ilk ifadesini baskı altında verdiğini söyleyerek “Gözaltındayken yanıma gelen Selcen isimli avukat, Feyza Kapki ve Serkan Balbal tarafından gönderildiğini belirtti. Sadece para çektiğimi söylemem için beni tehdit etti. Murat Kapki’ye ait Acarkent’teki villaya ve Ferko isimli iş yerine götürdüğüm valizlerin içinde para vardı, ancak bana giysi olduğunu söylemem istendi” dedi.
İfadesinde, bankalardan çekilen yüksek miktarda nakit parayı Murat Kapki'nin ofisine ve villasına götürdüğünü anlatan Kapki, “Ferko Plaza’daki odasında gizli bir bölmede bir kasa bulunuyordu. Murat Kapki burada paraları saklar, sonra dövize çevirerek ofiste çalışan Sinan Sepetçi aracılığıyla kuryelere verirdi” sözleriyle para transferinin detaylarını paylaştı.
Acarkent’teki villada da iki büyük kasanın olduğunu dile getiren Kapki, “Sahte faturalarla nakde çevrilen paralar burada toplanır, Feyza Hanım’a ulaştırılırdı. Murat Kapki gözaltına alındıktan sonra şirketlerin fiili yönetimi Feyza Kapki ve Serkan Balbal’a geçti” dedi.
Berat Çağrı Kapki ayrıca daha önce tanımadığını söylediği Ahmet Çiçek ve Furkan Yalçınkaya’yı aslında sık sık gördüğünü ve birlikte bankaya gidip para çektiklerini de belirtti. Kapki, Elif Kapki ile Murat Kapki'nin sekreterliği döneminde tanıştıklarını ve 2024’te evlendiklerini aktararak, Elif Kapki’nin Murat Kapki’nin talimatlarıyla finansal işlere müdahil olduğunu, ancak suçla bağlantılı olduğunu bilmediğini söyledi.
Mal varlıklarının elden çıkarılmasıyla ilgili de açıklamalar yapan Kapki, “Serkan Balbal ve Feyza Kapki, soruşturmayı öğrenince Murat Kapki’ye ait menkul ve gayrimenkulleri üzerlerinden çıkardılar. Murat Kapki, Acarkent’teki villasını Serkan Balbal aracılığıyla devretti. Nakdi varlıklar ise Feyza Kapki’ye ulaştırıldı, o da bunları Serkan Balbal’a teslim etti” dedi.
Kapki, para akışının ABD’ye uzandığını da iddia ederek “Murat Kapki, bir miktar nakit parayı JP Morgan aracılığıyla ABD’ye gönderdi. Ayrıca gözaltına alınmadan önceki dönemde, Acarkent’teki villadaki yaklaşık 45-50 değerli tabloyu Teşvikiye’deki Nişart galerisinin deposuna taşıttı” dedi.
Tabloların her birinin yaklaşık 100 bin dolar değerinde olduğunu öne süren Kapki, taşıma sırasında Ferko’daki şirket çalışanları Güngör Gürman, Şeyhmus Sarıboğa ve ismini bilmediği kişilerle birlikte hareket edildiğini söyledi. Bu tabloların taşınmasının ardından Bozburun’da bir arsa satın alındığını, bu arsanın önce kendi üzerine, ardından Serkan Balbal’a devredildiğini belirten Kapki, “Murat Kapki ile Serkan Balbal, aralarındaki para akışını borç ilişkisi gibi göstererek yasal görüntü vermeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
Berat Çağrı Kapki, Murat Kapki’nin gözaltına alınmadan kısa süre önce eşi Feyza Kapki’nin üzerine kayıtlı tekneyi Yunanistan’ın Kos adasına kaçırttığını, ayrıca dört gayrimenkulü avukat Z.T. adına devrettiğini öne sürdü. Murat Kapki’nin daha sonra çocuklarının isimlerinin baş harflerinden oluşan bir firma üzerinden işlerini yürütmeye devam ettiğini söyledi.
Kapki, “1 Şubat’ta BFK şirketinin yanındaki lastik deposunda çıkan yangın sonrası, eşim Elif Kapki kasadan 3 valiz para çıkarıldığını gördü. Bu paralar Serhat Kapki tarafından Acarkent’e taşındı. Serhat Kapki, bu şirketin genel müdürüydü ve kasanın şifresine sahipti” diyerek yangının ardından yaşananları da anlattı.
İfadesinde, para transferleri için zaman zaman çakarlı araçlar kullandıklarını da belirten Kapki, “Bu araçların kime ait olduğunu bilmiyorum ama emniyete tahsisli araçla bile para taşıdık” diye konuştu.
Berat Çağrı Kapki, savcılık ifadesinin sonunda suç örgütü üyesi olmadığını savunarak, “Sadece patronum ve akrabam olan Murat Kapki’nin baskısıyla bazı işlemleri yapmak zorunda kaldım. Örgüt üyesi olsaydım bugün maddi sıkıntı yaşamıyor olurdum. Her şeyi açık yüreklilikle anlattım ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum” dedi.
