İki Çocuk, İki Cinayet...

Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 7 Ekim 2025 tarihli yazısı: İki Çocuk, İki Cinayet...

Abone Ol

İki çocuk: biri erkek adı, Ahmet, diğeri kız adı, Narin...

İkisi de hunharca cinayet kurbanları...

Narin daha bir "bebek"... Doğunun feodal koşullarında "aile" bireylerinin de dahli olan bir cinayete kurban gidiyor.

Narin'in hazin öyküsü, buram buram cinsel sapkınlık, "kız çocuğunun feda edilebilirliği" ve organize ahlaksızlık kokuyor...

Gerçekte Narin Bebek, Köy Enstitülerinin kapatıldığı gün öldürülmüştü!

Gerçekte Narin Bebek, inancımızı çarpıtan karanlık zihinlere siyasal ödünler verilmeye başlandığı yıllar boyunca hedefe konmuştu...

Gerçekte Narin Bebekler, köy okulları kapandığında ve okullarda karma eğitim tartışmaları açıldığında, ölmeye başlamıştı...

Narin ne ilk ne de son kurban...

Toprak reformu yapılmadan, kalkınma kırsaldan başlamadan ve çağdaş eğitim düzeni kurulmadan; Narinler için esenlik dolu yaşamak belki hiç mümkün olmayacak...

Gelelim Ahmet Minguzzi'nin dramına...

İstanbul'un orta yerinde insanlıktan nasibini almamış, aile terbiyesi edinmemiş, paçalarından cehalet, yüzlerinden kötülük akan bir grup "gencin" ellerinde can verdi Ahmet...

Aslında Ahmet'i aramızdan koparan ortam, suçu adeta özendiren, dahası kışkırtan bir ortam değil midir?

Kimi görüntüleri ekranlara da yansıyan bu hunharca ve hiç bir nedenle hiç bir yerinden bağışlanmaz cinayeti açıklamak; sosyal, hukuksal, eğitim ve kültür koşulları kadar, aynı zamanda tıbbi bilgiye de başvurulmasını gerektirir...

Ne ki topluma da mal olan bu dram bağlamında akla gelen olgular /konular da vardır...

İlkokuldan üniversiteye okullarda "öfke kontrolü" etütleri verilmeli, tv'ler gazeteler bunu pekiştirmeli,

Öğretmenler pedagojik ve psikolojik eğitim almalı,

Mantık, felsefe, sosyoloji müfredatta ağırlık kazanmalıdır...

O arada görgü kuralları etütleri, Din dersinde ahlak bilgisi ve de Trafik terbiyesi önemsenmelidir.

Tabii bir konu / sorun daha var:

Durdurun toplum-dışılık pahasına yozlaşmayı, düğmesini kapatın vurdulu-kırdılı dizilerin, önleyin tv dizilerinde marka tutkunluğunun pompalanmasını, susturun gece yarısı mahalleri inleten sözde eğlence yerlerinin gürültüsünü ve önüne geçin bireysel denetimsiz silahlanmanın...

Ahmet'ler ve Narin'ler ölmesin, yaşasın!