Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki etkilerinin giderek daha belirgin hale geldiğini ve bu durumun ekim dönemlerini yeniden şekillendirdiğini ifade etti. 

Artan sıcaklıklar, kuraklık koşullarını beraberinde getirirken, yağışlardaki dengesizlik de üretimi olumsuz etkiliyor. Bu koşullar, meyve ve sebzelerin hasat zamanını, verimini ve kalitesini önemli ölçüde etkileyen değişikliklere neden oluyor. 

Bayraktar, değerlendirmesinde, kışlık ürünlerin ekiminin başladığını ve buğday ile arpanın öne çıktığını dile getirdi. Tarımsal üretimde verim üzerinde etkili olan çeşitli unsurlara dikkat çeken Bayraktar, sonbahar aylarındaki sıcaklık ve yağışların öneminin arttığını vurguladı. 

Bayraktar, “Ekilişlerin ardından yağışların gelmesi beklenen bir durumdur. Ancak bu dönemde yağışların gecikmesi ve sıcaklıkların istenen seviyenin üzerinde olması, ekim dönemlerini ileri bir tarihe atarak verimi olumsuz yönde etkileyebilir” dedi. 

Bayraktar, geçtiğimiz sezon ekim ayında yağışların normal seviyelerin yüzde 26 altında kaldığını hatırlatarak, bu durumun bölgesel farklılıklarla birlikte ekimlerin bir aya kadar ertelenmesine yol açtığını belirtti. 

AJet, 2025 Yılında Cezayir Seferlerine Başlayacak AJet, 2025 Yılında Cezayir Seferlerine Başlayacak

Ülkemizde 6,8 milyon hektar alanla en fazla ekime sahip olan buğdayda ekim döneminin başladığını aktaran Bayraktar, bölgelere bağlı olarak ekimlerin Aralık ayının başlarına kadar süreceğini kaydetti.  

Bazı üreticilerin kırmızı mercimek ekimlerini Aralık sonuna ertelediğini belirten Bayraktar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bu ay ortalarında başlayan kırmızı mercimek ekimlerinin Aralık sonuna kadar devam edeceğini ifade etti. 

Üreticiler, ekim zamanlamalarını dikkatlice ayarlamalıdır” diyen Bayraktar, küresel ısınmanın tarımsal ürünler üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, karasal iklim bölgelerinde beklenen kar yağışlarının azalması veya hiç olmamasının verimi olumsuz etkilediğini vurguladı. 

Uzun yıllar boyunca bir bölgede yetiştirilen kültür bitkilerinin alıştıkları iklim koşullarından farklı olanlarla karşılaştıklarında strese girebileceklerine ve bunun da kaliteyi etkileyebileceğine dikkat çeken Bayraktar, şunları ekledi:

“Özellikle buğday ve arpa gibi serin iklim tahıllarının ekiminde, tohumun toprakla buluşması ve kışa girmeden önce sağlıklı bir çıkış elde edilmesi için doğru zamanda yapılması gerekmektedir. Yüksek toprak sıcaklığı nedeniyle erken ekimlerde tohumun çimlenememesi ya da yetersiz nemden ötürü çimlerin kuruması gibi sorunlar yaşanabilir. Geç ekimlerde ise tohumlar kışa girmeden çimlenemez veya zayıf bir çimlenme ile kışa girerler. Sonuç olarak, her iki durumda da kışın şiddetli soğukları bitkilere zarar verebilir.” 

Bayraktar, planlı üretim desteklerine de değinerek, 13 stratejik ürünün planlama kapsamına alındığını anımsattı. Bu ürünlerin ilçe bazında tarım havzalarında destekleneceğini belirten Bayraktar, planlı üretim desteği için belirlenen katsayı değerinin dekar başına 244 lira olduğunu ifade etti.  

Bu hesaplamalarla, planlı üretim desteğinin 244 lira ile 549 lira arasında değiştiği bilgisini paylaştı. Yetersiz yer altı sularına sahip bölgelerde ise ek tarımsal sulama alanlarına ilave su desteği verileceğini belirten Bayraktar, planlı üretimin tarım sektörü için büyük önem taşıdığını vurgularken, “Stratejik ürünlerde arz güvenliğinin sağlanması için planlı üretim şarttır. Verilecek destekler de bu planlamaya uygun olarak düzenlenmiştir” dedi.

Kaynak: AA