İktisadi "Silahsızlanma"

Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 10 Ekim 2025 tarihli yazısı: İktisadi "Silahsızlanma"

Abone Ol

Bir ulusal para biriminin değeri, yalnız altın rezerviyle veya eldeki döviz stoğuyla değil, o ülkenin sahip olduğu;

.Maden yatakları,

.Bor, Toryum, Nikel varlıkları (bize özgü),

.Sanayisinin katma değer potansiyeli,

.Dış satımda teknolojik üretim profili,

.Silahlı kuvvetinin modernleşme kalibresi,

.Savunma sanayinin üretim kapasitesi,

.Yurttaşlarına sağladığı yaşam kalitesi,

.Halkın genel eğitim düzeyi;

gibi unsurlarca belirlenir...

Rekabetin dünyasında siz hem bir satıcı hem de bir alıcı olarak konumlanırken;

Muazzam bir bankacılık ve finans çevrimi içinde yer alırsınız;

Borç alır, borçlanır; yatırım planlar, ortaklıklar ararsınız...

İşte tüm bu sistemde kredilerin de senetlerin de bir maliyeti vardır ve bu yükü azaltıp çoğaltacak olan paranızın uluslararası arenadaki değeridir...

Bu değer aynı zamanda sizin de itibarınızın ve iç piyasa açısından istikrarın en belirleyici etmeni, unsurudur...

Bakıyoruz son ABD gezisine, Trump'ın bizden iktisadi akılla bağdaşmaz taleplerini görüyoruz...

"Gazı Rusya'dan alma, benden al"..

"Bilmem şu kadar Boeing uçağı satın al"..

"Yaptırımları kaldırmam için bana şu kadar nakit yatırım yap"..

"Çin ile ticaret yapma..."..

"Ben sana kota koymaya devam edeyim sen ise benim mallarıma gümrük uygulama!"..

Yani ekonomik olarak ne kendi hedeflerini takip et ne de Avrupa standartlarını, illaki bana teslim ol! diyor...

Bununla da kalmıyor yazılanlar, ABD'nin ülkemizdeki 'nadir elementleri' istediği bildiriliyor.

Bu da resmen Türkiye'nin ekonomik anlamda "silah bırakmasını" ve tamamen Trump yönetimine adeta teslim olmasını istemek gibi bir durum...

Akıl alır, insafla açıklanır, vicdana sığar bir olay değil!

Bu konuda iktidar, Türkiye'deki muhalefeti ve kamuoyunun haklı tepkilerini arkasına alarak daha güçlü bir karşı koyuş sergilemelidir...

Bu densiz "talepler" hiç bir iktisadi işleyiş ve yasallıkla da açıklanamaz...

Gerçekler her yerde gerçektir ve herkes için olduğu kadar bizim için de geçerlidir...

Maden, bor, Toryum, nikel, nadir element senin hisse senedindir. Durduğu yerde dursa bile TL'ni yabancı paraya karşı nispeten güçlü tutar, dövizle, dış borçla savaşır!

Sattın mı, telafisi yok, Dünyanın Tahkimini kafana yığarlar, geri de alamazsın kolay kolay...

Ekonomide silah bırakmak, iktisadi silahsızlanma anlamına gelir bu durum...

Üstelik gelecek kuşakların da hakkına girmektir...

Asla yol verilmemelidir...

Gerek savunma sanayinde gerek iktisadi faaliyetlerde elimizi güçlendirecek doğal kaynaklarımız, madenlerimiz ve değerli elementler kesinlikle ve kesinlikle ulusal envanterde kalmalı ve ulusal ellerde/milli kurumlarda işlenmelidir...

Tüm bu gerçeklerin ayırdında olmak uluslararası iktisadi savaşta paramızın değerini korumak kadar; iktisadi ulusal hedeflerimizi tutturmak açısından da yaşamsal önemdedir...

Kimse bizden iktisadi teslimiyet talep etmesin...

Kimse bizden iktisadi olarak kendimizi savunamayacağımız şekilde eğilip bükülmemizi beklemesin.

Kapitülasyonlar devrini Cumhuriyet ile kapattık...

Ulus olarak çok daha yüksek bir üretim hedefiyle, girişimcisi ve gençleriyle Dünyanın yeni gelişen iktisadi olanaklarını değerleyecek yetenek ve birikime de sahibiz...

Yeter ki irademiz sarsılmasın, birliğimiz daim olsun...