Neden Bazı Şeyler Daha Korkutucudur?

Bazı şeyler bizi olumsuz anılara geri getirdiği için, bazıları ise vücudumuzda anormal fiziksel tepkiler verdiği için korkutucudur. Bazı fobiler düpedüz tuhaf olsa da, insanlar için içgüdüsel olarak korkutucu olan pek çok şey vardır.

Korku, uzun süredir kayıp olan atalarımızdan bize kazınan, günlük hayatta kalmanın çok önemli bir bileşenidir. Bu korkuların bazıları ise gelişerek fobilere dönüşür.

Yükseklik

Yükseklik korkusu, iç kulağınız abartılı bir yerçekim hissettiğinde ve bunu diğer duyularınıza bildirdiğinde tetiklenir. Söz konusu mesafe 30 feet'i aşarsa, gözleriniz beyne görsel sinyaller gönderir ve vücudunuz panik moduna girer.

Begüm Öncü’nün Dilara Türkkan ile Röportajı Begüm Öncü’nün Dilara Türkkan ile Röportajı

California Üniversitesi Kyoto'daki Doshisha Üniversitesi'nden bilim adamlarının yürüttüğü bir araştırma,  bu korkunun ilk ortaya çıktığı gelişim aşamasını tam olarak belirlemeyi başarmıştır. Onlara göre bu korku, bebek emekleme veya ilerleme gibi psiko-motor becerileri öğrenmeye başladıktan sonra gelişir. İnsanlar yükseklik korkusunu ancak mekân ve hareket algısını edinmeye başladıklarında öğrenirler.

Yılanlar

Eski insanlar çoğunlukla ağaçlarda yaşar, dolayısıyla zaman zaman tehlikeli yılanlarla karşı karşıya kalırlardı. Zamanın başlangıcından beri yılanlardan korkuyoruz. Bu nedenle, gözlerimiz renkleri daha canlı görecek şekilde gelişmiştir. Bu durumun temel nedeni yırtıcı hayvanlardan kolaylıkla kaçınabilmemizden kaynaklanır.

Örümcekler

Örümcek korkusu da atalarımız sayesinde DNA'mıza yerleşmiş bir korkudur. Örümcekler antik çağda insanlar için çok daha büyük bir tehdit oluşturuyordu. Zehirli olmayan bir örümcek ısırığı dahi ölümle sonuçlanabiliyordu. Arkeoloji, örümcekleri tanıma ve onlardan korkma yeteneğinin,  atalarımızın daha fazla hayatta kalmasına yol açtığını öne sürmektedir.

Topluluk Önünde Konuşma

Topluluk önünde konuşma sadece öğrencilerinin korkusu değildir. Bu durum dünya çapındaki insanların hissettiği evrensel bir korkudur. Topluluk önünde konuşmaktan korkmayan insanlar bile korkuyla ilişkili bazı semptomları yaşarlar. Bunlar ise, midede kelebekler uçuşması, terleme, önceki gece uyumakta zorluk çekme olarak sıralanabilir. Bunun nedeni, bu korkunun köklerinin DNA'mızda yerleşik olmasıdır.

Bu korku, amigdalamızdan (beynimizin duyguyu düzenleyen kısmı) izleyicinin her bir yüzünde sergilenen duygulara tepki vererek, onları birbirinden ayırarak hangi insanların gerçek bir tehdit oluşturduğunu görmek için gelir. Yüz özelliklerinin belirli konfigürasyonları, ilkel düzeyde tehditkar olarak yorumlanabilir. Bu nedenle bazı insanlar topluluk önünde konuşma gerçeğiyle karşı karşıya kaldıklarında kalabalığa boş boş bakarlar.

Ani Hareketler veya Sürprizler

İnsanlar, ani hareketler, sesler veya sürprizlerden korkmaya karşı fiziksel tepkiler verecek şekilde programlanmıştır. Rahatsız edilmeyen bir durumda olduğumuzda vücudumuz dinlenmektedir. Beklenmedik bir şey olduğunda irkilme refleksimiz tetiklenir, bu da hayatta kalma aracı olarak geliştirdiğimiz bir şeydir.

Küçük Alanlar

Tipik olarak klostrofobi veya dar alan korkusu öğrenilmiş bir fobi olarak kabul edilir. Ancak araştırmacılar bu korkunun atalarımızdan gelebileceğine inanmaktadır. Bir insan bir engelle ya da yüksek stresli bir durumla karşılaştığında, doğal evrimsel tepki verir. Klostrofobikler küçük alanlarda kaygı yaşarlar ve savaş ya da kaç tepkisini tetiklerler. Korkularını bastıramayanlar, korkuya karşı tam anlamıyla fiziksel bir tepkiye sürüklenirler.

Kan

Pek çok insan kandan korkar. Bazı insanların ise kan gördüklerinde veya kendilerinden kan kokusu alındıklarında mideleri bulanır. Bilim, kan görünce bayılan veya başı dönen insanların evrimsel bir korku refleksine tepki verdiklerini öne sürüyor.

Bazı kişilerde kan oluştuğunda, insan başından kalbe giden vagus siniri tetiklenir. Kalbe yavaşlamasını söyleyen ve beyne giden kan akışını azaltan, vazovagal kapsam adı verilen bir sinyal gönderir.

Evrimsel açıdan bakıldığında, görünür kan genellikle birinin yaralandığı anlamına gelir. Avcı-toplayıcı dönemlerde bu durum hayvan saldırısının bir sonucu olarak işler. Bir hayvan (veya başka bir insan) tarafından öldürülmekten kaçınmak için vücudumuz kendini kapatır ve "ölü taklidi yapar". Vazovagal kapsam devreye girerek kalbimize yavaşlamasını ve ölü taklidi yapmasını söyleyerek bayılmamıza neden olur.

Karanlık

Pek çok insan karanlıktan korkar. Çocuklara geceleri kötü şeylerin baş gösterdiği öğretilmeden önce, doğaları gereği karanlıktan korkarlar. Bu korku, evrim öncesi insanların çoğunlukla geceleri avlanmasından ve o dönemde aslında hayvanların da var olmasından kaynaklanır. Aslan, kaplan ve ayı gibi yırtıcı hayvanların geceleri avlandığı bilinmektedir. Bazı büyük yırtıcılar, insan avlarını takip etmek için karanlığı bir örtü olarak kullanırlar. Biz insanlar ise hâlâ geceleri büyük bir canavar tarafından avlanma korkusunu taşırız.

HABER MERKEZİ

Editör: Salih Demirelli