İran ve ABD arasında Umman'da gerçekleştirilen dördüncü tur görüşmeleri tamamlandı. Maskat'ta yapılan üst düzey diplomatik görüşmeler, taraflar arasında önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Umman'ın aracılığıyla gerçekleşen dolaylı müzakerelerde her iki ülke de ciddi tartışmalar yaşasa da, ilerleme kaydedildiği bildirildi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, görüşmelerin "zorlayıcı ama faydalı" geçtiğini belirterek, gelecek görüşmelerin tarihi ve yeri hakkında Umman'ın açıklama yapacağını duyurdu. Bekayi, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “İran ile ABD arasında yapılan bu müzakereler, her iki tarafın pozisyonlarını daha derinlemesine anlamalarını ve çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmelerini sağladı” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bir sonraki görüşme hakkında daha fazla detayın Umman tarafından verileceğini söyledi.
Bu görüşmeler, ABD'nin 2018 yılında İran'ın nükleer anlaşmasından tek taraflı olarak çekilmesinin ardından yeniden gündeme gelen dolaylı müzakerelerin bir parçası olarak dikkat çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump, İran'a nükleer anlaşma konusunda doğrudan müzakerelere çağrıda bulunmuş, ancak bu talepler İran tarafından Umman aracılığıyla yanıtlanmıştı. Bu süreç, 12 Nisan’da Umman’da başlatılan ve ardından sırasıyla Roma ve yeniden Umman’da yapılan görüşmelerle devam etti. Hem İran hem de ABD, bu görüşmelerde kaydedilen ilerlemeyi olumlu bulduklarını dile getirmişti.
İran ve ABD'nin müzakereleri, 3 Mayıs’ta Roma'da yapılması planlanan ancak lojistik sebeplerle ertelenen dördüncü tur görüşmelerinin ardından, 11 Mayıs’ta Umman’da tekrar yapıldı. İran, nükleer programını yalnızca atom bombası üretme amacını engelleyecek şekilde sınırlı tutmayı ve buna karşılık yaptırımların kaldırılmasını talep ediyor. ABD ise, İran’ın uranyum zenginleştirme sürecini tüm seviyelerde durdurmasını istiyor. Önceden düşük düzeyde uranyum zenginleştirilmesine razı olan ABD’li yetkililer, son zamanlarda İran’a daha sert bir yaklaşım benimsemeye başladılar.
Trump'ın eski özel temsilcisi Steve Witkoff, bir röportajında, İran’ın uranyum zenginleştirme programının tamamen sona ermesi gerektiğini belirterek, bunun ABD’nin “kırmızı çizgisi” olduğunu ifade etmişti.
