SİBEL BAY

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığınca gerçekleştirilen Başkent Kültür Festivali, 16 Eylül-1 Ekim tarihlerinde birçok alanda ekinliği Başkentliler ve sanatsevere sunmaya devam ediyor.

Düzenlenen sokak etkinliklerinden biri olan Kafkas dans gösterisi Ankara ve cumhuriyetin kalbi tarihi Ulus’ta Başkentlilere renkli anlar yaşattı.

ASKİ Duyurdu: Yenimahalle ve Beypazarı’nda Su Kesintisi Uygulanacak! ASKİ Duyurdu: Yenimahalle ve Beypazarı’nda Su Kesintisi Uygulanacak!

Halk Dansları Yaşama Kaynaklık Ediyor

Sanat ile sokağı bir araya getirerek halka ulaştırma görevini benimseyen festival, aynı zamanda toplumun sanata olan bakış açısına da bir yenilik getirmeyi hedefliyor.

Halk dansları, “yaşayan bir olgu” olarak nitelendirilen kültürün devamı ve nesiller boyu aktarılmasında önemli bir rol oynarken, aynı zamanda halkların geçmişine dair izler barındırması açısından önem taşıyor.

“Kafkas, Yaşayan Bir Kültürdür”

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Halk Dansları sanatçısı olan ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda ikinci kademe antrenörlük görevi yapan Hakan Yıldırım, “Kafkas yalnızca bir dans değil, aynı zamanda yaşayan bir kültürdür. Eski Gürcistan’daki Türk Gürcülerinden aşağı doğru uzanıp Batum, Kars, Ardahan ve Erzurum’a doğru bir yayılım gösterir. Bizim sahnelediğimiz bu oyun ise tam olarak Azerbaycan bölgesinin Kafkas Dansı’dır. Birçok boy ve kendi içerisinde ayrılan dans türü olmasına karşın, en bilinenleri Lezginka ve Gorski’dir.”dedi.

Kafkas Dans Nasıl Oynanır?

“Kadınlarda süzülen adımlarla zarafet, erkeklerde ise hızı ritimler ve cesaretin ön planda olduğu adımlar mevcuttur.” diye konuşan Hakan Yıldırım, “Kafkas dansı, dik duruşun ve kahramanlığın dansıdır. Kadınlarda zarafet ön plana çıkarken, erkeklerin figürleri ise kuvvet etrafında biçimlenir.

“Bu İşi Ruhen Yapıyoruz”

“Yaklaşık 40 yıldır dans alanına gönül verdim. Dans etmek bizim için ne maddi ne de başka farklı herhangi bir şey ile kıyaslanabilecek bir durum değildir. Çünkü biz bu işi ruhen yapıyoruz. Sahneye çıktığımız anda kendimizi tamamen soyutluyor, karşımıza her ne çıkarsa çıksın tavrımızı ve mimiklerimizi koruyor ve bu kültürün yetiştiği Kafkasya’da o an her ne yaşandı ise onların aynısını biz de burada dansımız ile yaşıyoruz. Bunu yaparken de müziği ve ritmi kullanıyoruz.” Şeklinde duygularını ifade eden Yıldırım, dansı yalnızca bir sanat olarak değil, aynı zamanda yaşam biçimi olarak görebilmenin önemini vurguladı.

Halk Dansları, Doğa ve Hayat Şartlarının Yansımasıdır

Hakan Yıldırım, “ Biz atamız İmam Şeyh Şamil’i feyz alarak bu yola çıktık. Bununla birlikte yalnızca Kafkas değil, yaklaşık olarak 12-13 yörenin danslarına hâkimiz ancak Kafkas yöresi bizim için ayrıca bir önem ifade ediyor. Kafkas kültürünü yalnızca bir dans olarak görmüyor, örf, adet, gelenek ve göreneklerimize yansıtarak yaşam biçimimizi ortaya çıkarıyoruz.” dedi ve şunları ekledi:

“Halk oyunlarının tamamı bizim için dünyada birebir yaşadığımız birebir yaşadığımız bir adaptasyon sürecidir. Bunlar oyun olmakta öte yaşam biçimidir ve birçoğu Şamanizm’den gelir. Halk oyunları, insanların yaşadığı doğa ve sis olayları, hayat ortamına göre hal ve hareketlerini sunan figürler ve adımlardır. Örneğin, Adıyaman yöresinde Galuç oyunu vardır. Oyun ile ekin ekme, orak biçme yeniden tasvir edilir. Genel olarak doğa ve hayat şartları üzerine kurulmuş hal ve hareketlerimize halk oyunları ile birebir yansıtırız.”

Kültürün yaşatılması için halk danslarının büyük bir görevinin olduğunu belirten Hakan Yıldırım, şu sözlerle T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na teşekkürlerini sundu:

“Kültürün yaşatılması ve sürdürülmesi açısından birçok çalışmaları bulunan ve bizlere de bu konuda her türlü imkân ve desteği sunan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na göstermiş oldukları hassasiyet adına kendim ve ekip arkadaşlarım adına teşekkür etmek istiyorum.”

Editör: Sibel BAY