Uzmanlar, bazı besinlerin içerdiği doğal bileşenlerle vücudu kansere karşı güçlendirdiğini belirtiyor. İşte sofralardan eksik edilmemesi önerilen 7 güçlü besin ve kansere yol açabilecek gıda türleri…
Sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biri olan doğru beslenme, birçok hastalıkla mücadelede en etkili yöntemlerden biri olarak gösteriliyor. Kanser söz konusu olduğunda da bu durum farklı değil. Bilimsel çalışmalara göre, bazı doğal besinler içerdikleri antioksidan, flavonoid, likopen ve omega-3 gibi maddeler sayesinde hücreleri zararlı oluşumlardan koruyor. Bu besinler, özellikle bağışıklık sistemini destekleyerek, kanser hücrelerinin oluşumunu engelleme veya büyümesini yavaşlatma etkisi gösterebiliyor. İşte uzmanların kansere karşı önerdiği 7 besin türü ve uzak durulması gereken yiyecekler…
Balık ve üzümle hücrelerinize kalkan oluşturun
Omega-3 yönünden zengin olan balık çeşitleri, özellikle beyin, göz ve bağışıklık sistemi için önemli faydalar sunuyor. Uskumru, sardalye ve somon gibi yağlı balıklar, özellikle bağırsak ve prostat kanserine karşı koruyucu özellik taşıyor. Haftalık beslenme planında bu tür balıklara yer verilmesi öneriliyor.
Siyah üzüm ise çekirdeğiyle birlikte tüketildiğinde etkisini artırıyor. İçerdiği bileşenlerle pankreas, akciğer ve kolon kanserine karşı vücut direncini artırabiliyor. Günde 1 küçük salkım ya da 10-15 adet siyah üzüm tüketimi, doğal bir koruma sağlayabiliyor.
Renkli sebzelerle bağışıklık sistemini destekleyin
Lif ve antioksidan zengini olan pancar, içerdiği betanin ve vulgaxanthin gibi bileşiklerle serbest radikalleri etkisiz hale getirerek kansere karşı koruma sağlıyor. Ancak bu faydanın korunabilmesi için pancarın taze olarak suyu sıkılarak içilmesi gerekiyor. Kaynatıldığında ise içeriğindeki faydalı maddelerin büyük bölümü yok olabiliyor.
Yeşil yapraklı sebzeler de kanserle mücadelede önemli bir yer tutuyor. Özellikle ıspanak; ağız, mide ve yemek borusu kanserine karşı etkili içerikleriyle dikkat çekiyor. Haftada 2-3 kez tüketilmesi, bu etkilerin daha kalıcı hale gelmesine yardımcı olabiliyor.
Doğal yağlar ve sıcak içeceklerle destekleyin
Domates, kırmızı rengini veren likopen maddesiyle dikkat çekiyor. Bu madde, hücre yenilenmesini desteklerken kanserli hücrelerin büyümesini baskılayabiliyor. Yaz aylarında tüketilen domateslerin likopen içeriği daha yoğun olduğundan, mevsiminde tüketimi önem taşıyor.
Yeşil çay, içerdiği epigallokateşin gallat bileşiği sayesinde anti-kanserojen etkiler gösteriyor. Günde bir fincan tüketildiğinde bile bağışıklık sistemine katkı sağlıyor. Ayrıca zeytinyağı da antioksidan yönünden zengin bir kaynak olarak öne çıkıyor. Soğuk sıkım zeytinyağının özellikle çiğ olarak tüketilmesi öneriliyor.
Uzak durulması gereken gıdalar listelendi
Uzmanlar sadece faydalı besinleri değil, aynı zamanda kanser oluşumunu tetikleyebilecek bazı zararlı gıdaları da hatırlatıyor. Özellikle işlenmiş beyaz un, rafine şeker ve mısır şurubu gibi tatlandırıcılar, hücre mutasyon riskini artırabiliyor. Hidrojene yağlar, hazır cipsler, gazlı içecekler ve salam-sosis gibi işlenmiş et ürünleri de benzer riskler taşıyor.
Tütün ve alkol kullanımı da kanserin başlıca tetikleyicileri arasında yer alıyor. Bu nedenle hem beslenme düzeninde hem de yaşam alışkanlıklarında yapılacak basit değişiklikler, kanser riskini azaltma konusunda uzun vadeli faydalar sağlayabiliyor.