Milli mücadelenin sesi, İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy, vefatının 89’uncu yılında Edirnekapı’daki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. Kur’an-ı Kerim okunarak dualar edilen programda, katılımcılar milli şairi rahmet, saygı ve minnetle yad etti. Tören, Ersoy’un mezarına bırakılan karanfillerle duygulu anlara sahne oldu.
Kur’an Tilaveti ve Dualarla Anma
Edirnekapı Şehitliği’nde gerçekleştirilen anma programında Kur’an-ı Kerim okunarak, Mehmet Akif Ersoy ve tüm şehitler için dualar edildi.
Katılımcılar, İstiklal Marşı’nın yazarı ve büyük fikir adamını bir kez daha minnetle andı.
Protokolden Geniş Katılım
Törene, İstanbul Valisi Davut Gül, 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Bahtiyar Ersay, İl Jandarma Komutanı Korgeneral Yusuf Kenan Topcu, İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Gökhan Gümüşdağ, Eyüpsultan Kaymakamı Dr. Arslan Yurt, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen ile Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon katıldı.
“Davası, İnancı ve Mücadelesi Unutulmuyor”

Programda yapılan konuşmalarda, Mehmet Akif Ersoy’un milli mücadele dönemindeki rolü, fikir dünyası ve İstiklal Marşı’nın taşıdığı ruhun önemi bir kez daha vurgulandı. Ersoy’un ahlakı, duruşu ve vatan sevgisi, gelecek kuşaklara bırakılmış en güçlü miraslardan biri olarak hatırlatıldı.
Karanfillerle Veda
Anma programı, katılımcıların kabre karanfil bırakmasıyla sona erdi. Milli şair, bir kez daha saygı, rahmet ve şükranla anıldı.
Dizelerinde Yaşayan Bir Miras
İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy, vefatının yıl dönümünde yalnızca yazdıklarıyla değil, bıraktığı derin anlam dünyasıyla da hatırlanıyor.
Büyük şairi anarken, 'Bülbül' şiirinde yer alan şu dizeler bir kez daha yüreklere dokunuyor:
“Eşin var, aşiyanın var, baharın var, ki beklerdin,
Kıyametler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihanın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
Bugün bir yemyeşil vâdî, yarın bir kıpkızıl gülşen..
Gezersin, hân u manın şen, için şen, kainatın şen.”





