Rus sinemasının en ağırbaşlı ve en sert seslerinden biri olan Andrey Zvyagintsev, uzun süredir devam eden sessizliğini yeni filmi “Minotaur” ile bozuyor.
Çekimleri birkaç hafta önce tamamlanan film, yönetmenin altıncı uzun metrajı olarak filmografideki yerini almaya hazırlanıyor.
Suç, Gerilim ve Tanıdık Bir Ağırlık
Gelen bilgilere göre “Minotaur”, suç gerilimini dramatik bir yapı içinde ele alacak.
Bu tanım, kulağa tür sinemasına yakın gelse de, Zvyagintsev söz konusu olduğunda mesele hiçbir zaman yalnızca türle sınırlı kalmıyor.
Filmden beklenen, insan ilişkilerini, ahlaki çatlakları ve güç dengelerini soğukkanlı bir gözle masaya yatırması.
Cannes ile Süregelen Bir İlişki
Filmin 2026 Cannes Film Festivali’nde gösterilmesi güçlü bir ihtimal olarak konuşuluyor.
Bu beklenti boşuna değil. Zvyagintsev, Cannes’la kurduğu ilişkiyi yıllar içinde defalarca sağlamlaştırdı.
2011, 2014 ve 2017 yıllarında festivalden ödülle ayrılan yönetmen için Cannes, adeta doğal bir durak haline gelmiş durumda.
Cannes Film Festivali seçkisi de Minotaur için mantıklı bir adres gibi duruyor.
Sevgisiz’den Sonra Gelen Zorunlu Ara
Zvyagintsev’in son filmi “Sevgisiz” (Loveless), 2017’de gösterildiğinde yalnızca bir festival başarısı değil, aynı zamanda filmografisine eklenmiş yeni bir mücevher olarak değerlendirilmişti.
Ancak bu filmin ardından kamera arkasından uzun süre uzak kaldı. Bunun nedeni ise sanatsal bir mola değil, hayati bir mücadeleydi.
Hastalık, İyileşme ve Geri Dönüş
2021 yılında COVID-19 aşısına karşı vücudunun verdiği şiddetli reaksiyon nedeniyle Almanya’da tedavi gören Zvyagintsev, 11 ay süren zorlu bir hastane sürecinin ardından sağlığına kavuştu.
Bu süreç, onun sinemaya dönüşünü de ister istemez geciktirdi. Minotaur, bu anlamda sadece yeni bir film değil, aynı zamanda fiziksel ve yaratıcı bir geri dönüşün somut karşılığı diyebiliriz.
Filmografideki Ağır Taşlar
2003 yapımı “Dönüş” ile 60. Venedik Film Festivali’nde En İyi Film ödülünü kazanan yönetmen, 2014’te çektiği “Leviathan” ile uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı.
Film, 2015’te Altın Küre kazanarak 1969’dan bu yana bu ödülü alan ilk Rus uzun metrajlı film oldu.
“Sevgisiz” ise Cannes Jüri Ödülü’nü kazanarak bu güçlü çizgiyi devam ettirdi.
Sonuç Olarak
“Minotaur”, Andrey Zvyagintsev’in sadece yeni filmi değil, aynı zamanda uzun ve zorlu bir aranın ardından sinemaya verdiği sakin ama iddialı bir cevap gibi duruyor.
Cannes ihtimali, filmle ilgili beklentileri doğal olarak yükseltiyor; ancak Zvyagintsev’in sineması, beklentiden çok sabırla izlenmeyi talep eden bir dil kuruyor.
Minotaur da bu ağırbaşlı geleneğin yeni halkası olmaya hazırlanıyor.




