Balkonlarda, mutfak köşelerinde veya küçük saksılarda kolaylıkla yetiştirilebilen bu bitki, hem sağlıklı hem de ekonomik bir çözüm sunuyor. Doğru yöntemlerle ekildiğinde aynı kökten yıl boyunca yeniden filizlenmesiyle sofraların vazgeçilmezi haline geliyor.
HER YEMEĞE YAKIŞIYOR
Salatalardan kahvaltılara, çorbalardan et yemeklerine kadar birçok tarife lezzet katan yeşil soğan, günlük beslenmenin en pratik malzemelerinden biri. Marketlerden alınan ürünler çoğu zaman tazeliğini kısa sürede kaybederken, evde yetiştirilen yeşil soğan her zaman canlı, doğal ve katkısız kalıyor.
KISA SÜREDE YENİDEN FİLİZLENİYOR
Uzmanlara göre yeşil soğanın büyümesi için yalnızca birkaç basit koşul yeterli. Günde 4 ila 6 saat güneş ışığı alması, aşırıya kaçmadan düzenli sulanması ve su geçirgenliği yüksek toprak kullanılması bitkinin sağlıklı gelişmesini sağlıyor. Bu şartlar yerine getirildiğinde, ekilen kökler sadece 2–3 hafta içinde tekrar tüketilebilir hale geliyor.
MARKETE GEREK YOK
Market raflarında satılan yeşil soğanların tazeliği her zaman tartışmalı olurken, evde yetiştirilen ürün doğrudan sofraya geliyor. Üstelik bir kez kök ekildiğinde yeniden sürgün verme özelliği sayesinde defalarca hasat yapılabiliyor. Marketten alınan bir demetin kök kısmı bile bu sürecin başlangıcı için yeterli oluyor.
HEM EKONOMİK HEM DOĞAL
Her kesim sonrası yeniden yaprak veren kökler, sofralara sürekli taze ürün sunuyor. Böylece tek bir ekimle aylar boyunca, uygun şartlarda ise bir yıl kesintisiz ürün elde etmek mümkün oluyor. Hem bütçeye katkı sağlayan hem de sağlıklı sofralar kurmaya yardımcı olan bu yöntem, şehirde yaşayanlar için doğal tarımın en pratik yolu olarak öne çıkıyor.
