Gazze, son günlerde etkili olan yağışlı hava ve savaşın yol açtığı altyapı hasarları nedeniyle ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya.
Kuzeyde bulunan Şeyh Rıdvan Göleti’nde biriken yağmur suları, çadırlarda yaşamını sürdüren yerinden edilmiş Filistinliler için ciddi risk oluşturuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri tarafından gölette yapılan incelemeler sonrası, su seviyesinin taşması durumunda yüzlerce Filistinlinin büyük tehlike altında olacağı uyarısı yapıldı.
Gazze belediyesi sözcüsü Hüsni Mennal, göletin durumunu “Şeyh Rıdvan Göleti, yağmur sularının toplandığı ana göletlerden biri. Bu göletteki su seviyesi çok ciddi şekilde yükselmiş durumda. Toplanan yağmur suları, kanalizasyon suyu ve katı atıklarla birleştiği için su seviyesi bugün 5 metreyi aştı. Gölet, yoğun nüfuslu bu bölgede yaşayan insanlar için ciddi anlamda risk taşıyor ve adeta bir saatli bomba” sözleriyle özetledi.
Mennal, yağışların devam etmesi ve altyapıdaki tahribat nedeniyle belediyenin göletteki suyu zamanında tahliye edememesi halinde bölgedeki halkın büyük bir tehdit altında olacağını vurguladı.
Pompalama cihazlarının yetersizliği sebebiyle su tahliye çalışmalarının yavaş ilerlediğini belirten Mennal, biriken suların salgın hastalık riskini artırdığını, sinek ve kemirgenlerin yayılımına yol açtığını dile getirdi.
Gölet çevresinde yaşayan mahalle sakinlerinin ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu kaydeden Mennal, sınır kapılarının açılması ve gerekli ekipman, araç-gereç ile bakım malzemelerinin sağlanması çağrısında bulundu.
Beyt Hanun’dan göç ederek Şeyh Rıdvan yakınlarında çadırda yaşayan yaşlı bir Filistinli kadın, göletin yarattığı sorunları şöyle anlattı. Sivrisineklerle ve lağım kokusuyla mücadele ettiklerini, kendisinin ve eşinin hasta ve yaşlı olmalarına rağmen başka bir yere gidecek durumlarının olmadığını söyledi.
Kadın, yetkililerin her gün taşma riskine karşı uyarıda bulunduğunu belirtirken, bölgenin aşırı kalabalık olmasının onları burada kalmaya mecbur bıraktığını ifade etti.
Yollardaki tahribat nedeniyle hareket etmekte zorlandıklarını, içme suyuna ulaşmakta güçlük çektiklerini, çadırların içinin suyla dolduğunu ve eşyalarının ıslandığını anlattı.
Filistinli kadın, içinde bulundukları durumu “Bu şekilde yaşıyoruz ama aslında yaşıyor değiliz. Burada 'yaşayan ölüler' gibiyiz” sözleriyle tarif etti.