Iğdır Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Yıldırım, yaptığı araştırmada sokakların çocuklar için güvenli bir sosyalleşme alanı olmaktan çıktığını söyledi. “Modern kent yaşamı sokakları tehlikeli hale getirdi” diyen Yıldırım, ailelerin çocuklarını sevgi ve iletişim yoluyla korumaları gerektiğini vurguladı.
Sokak Çocukluğu Artık Toplumsal Bir Sorun
Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Yıldırım, sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar üzerine yaptığı araştırmada sokak çocukluğu olgusunun yalnızca ekonomik sebeplerle değil, aynı zamanda aile içi şiddet, ihmal, göç ve parçalanmış aile yapılarıyla da doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koydu.
Yıldırım’ın çalışmasında, sokağa yönelen çocukların büyük bir kısmının sigara, alkol ve madde bağımlılığıyla tanıştığı, önemli bir bölümünün ise suça karıştığı belirtildi.
Modernleşme Sokak Kültürünü Değiştirdi
Doç. Dr. Sait Yıldırım, modern kent yaşamının çocukların gelişim sürecini olumsuz etkilediğini belirterek, “Sokak olgusu modern toplumlarda mahiyet ve anlam açısından dönüşüm geçirmiştir. Geleneksel örüntülerde sokak, çocukların ve kadınların güvenli sosyalleşme alanı olarak görülürdü. Mahalle kültüründe çocukların arkadaşlarıyla sokakta vakit geçirmesi risk oluşturmazdı çünkü çevredeki insanlar komşu, akraba ve esnaftan oluşurdu” dedi.
Yıldırım, modern kent yaşamının çocukları sokağın dışına ittiğini, aile içindeki çözülmelerin ise bu durumu derinleştirdiğini belirterek, “Özellikle göçle büyük kentlere gelen ailelerde çocuklar ekonomik yük haline geliyor, ebeveynler arasında sağlıklı iletişim kurulamıyor. Bu da çocukların dışarıya yönelme sürecini hızlandırıyor” dedi.
Sokakta Büyüyen Çocuklar Risk Altında
Yıldırım, sokakta büyüyen çocukların suça karışma oranlarının yüksek olduğunu belirterek, “Sokakta büyüyen çocukların bağımlılıkla mücadele etme oranları oldukça yüksek. Bu çocukların topluma kazandırılması için aile destek programlarının artırılması, güvenli sosyalleşme alanlarının oluşturulması, psikososyal müdahalelerin yapılması ve okullaşmanın güçlendirilmesi büyük önem taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Yerine Koyma” Metodu: Sevgiyle Koruma
Sokağa çıkması sınırlanan çocuklar için yerine koyma metodunun uygulanması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Bu yerine koyma dediğimiz şey çocuğun dışarı hayatı veya dijital araçlar yerine anne baba sevgisiyle daha yoğun bir şekilde yetiştirilerek, onlara iletişimin farklı bir yönünü geliştirmelerini sağlamaktır” ifadelerini kullandı.
Ailelerin çocuklarını asla yalnız bırakmaması gerektiğini belirten Yıldırım, “Dışarı çıktığında kiminle zaman geçirdiğini ebeveynlerin iyi bilmesi gerekiyor. Sokaklar artık güvenli değil. Maalesef her gün bir suçla karşılaşıyoruz, çocukların hangi tehlikelere maruz kalacağını kestiremiyoruz. Bu nedenle ailelerin hem kontrol hem de sevgi ve iletişim yoluyla çocukların hayatlarını yönlendirmeleri çok önemli” diye konuştu. Yıldırım, ailelerin çocuklarını sevgi ve iletişim yoluyla korumaları gerektiğini vurguladı.