Trabzon’un Maçka ilçesinde, Karadağ’ın dik yamacına oyularak yapılan manastır, deniz seviyesinden ortalama 1.200 metre yükseklikte yer almaktadır. Resmi adıyla Meryem Ana Manastırı olarak tanınan yapı, halk arasında Sümela adıyla anılmaktadır.
Sümela Manastırı Ne Zaman Yapılmıştır?
Sümela Manastırı’nın inşasına Bizans İmparatoru Theodosius döneminde, 4. yüzyılda başlanmıştır. Yapının, Karadeniz Bölgesi’nin en zorlu coğrafi alanlarından birinde konumlanması, dönemin mimari bilgi ve mühendislik anlayışını göstermektedir.
Seçilen konum, manastırın hem korunmasını hem de kutsal bir inziva olarak kullanılmasını mümkün kılmıştır.
İnşa Edilme Amacı ve Dini Dayanağı
Manastırın inşasına dair en yaygın anlatı, Atinalı iki rahip olan Barnabas ve Sophronios’a dayanıyor. Rivayete göre rahipler, rüyalarında Hz. Meryem’i görmüş ve onun isteği üzerine bu kayalık alana bir manastır inşa etmeye karar vermiştir. Bu nedenle yapı, tarih boyunca önemli bir Hristiyan hac merkezi olarak kabul edilmiştir.

Doğal Kaya Oluşumlarıyla Bütünleşen Mimarisiyle Dikkat Çekiyor
Sümela Manastırı, doğal taş yapılarla bütünleşmiş mimarisiyle dikkat çekmektedir. Yapı kompleksinde kaya kilisesi, şapeller, mutfak, kütüphane, misafirhane ve keşiş hücreleri yer almaktadır. Bu alanlar, manastırın sadece ibadet değil, günlük hayatın sürdürüldüğü bir merkez olduğunu ifade etmektedir.
Manastırın en öne çıkan kısmı ana kaya kilisesi, İncil’den sahneleri anlatan fresklerle süslenmiştir.
Fresklerde Hz. Meryem, Hz. İsa ve çeşitli aziz figürleri bulunmaktadır. Bu eserler, Bizans dönemi dini sanatının Karadeniz’deki en dikkat çekici örnekleri arasında bulunmaktadır.
Bizans’tan Osmanlı’ya Uzanan Tarih
Sümela Manastırı, Bizans imparatorları tarafından uzun yıllar boyunca desteklenmiş ve çeşitli onarımlarla genişletilmiştir.
Osmanlı döneminde de varlığını sürdüren yapı, dini faaliyetlerine kesintisiz biçimde devam etmiştir. Bu durum, manastırın çeşitli yönetimler döneminde de korunduğunu ortaya koymaktadır.
Günümüzde Sümela Manastırı'nın Önemi Nedir?
Cumhuriyet’in ilanından sonra ibadete kapatılan Sümela Manastırı, zamanla tahribata uğramıştır. Bunun yanı sıra ilerleyen yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen restorasyon çalışmalarıyla yapı tekrar ayağa kaldırılmış ve ziyaretçilere açılmıştır.
Günümüzde Sümela Manastırı, sadece dini ve tarihi kimliğinin yanında, Karadeniz’in eşsiz doğal güzellikleriyle iç içe konumuyla da dikkat çekmektedir. Binlerce yıldır zamana direnmiş bu yapı, güçlü bir kültürel miras olarak ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürmektedir.




