Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2025 üretim sezonunu güçlü bir stok yapısıyla geride bırakırken, gelecek hasat dönemine kadar Türkiye’nin temel hububat ihtiyacını karşılayabilecek seviyede rezerve sahip olduğunu açıkladı.
TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal hem kurum bünyesindeki hem de özel sektörde öngörülen stok miktarlarının, piyasada herhangi bir arz sorunu oluşmasına izin vermeyecek düzeyde olduğunu vurguladı.
Kuraklığa Rağmen Piyasada Aksama Beklenmiyor
2025 yılı boyunca yaşanan kuraklık, tarımsal üretimde ciddi düşüşlere yol açtı. Özellikle verim ve rekolte kayıplarının hissedildiği bu sezonda TMO, ülke genelinde yüzlerce noktada alım yaparak üreticinin elindeki ürünü değerlendirdi. Güldal, dünya genelinde hububat üretiminin rekor seviyelere ulaştığını, Türkiye’de ise iklim kaynaklı kayıplara rağmen stokların iç tüketimi karşılamaya yetecek düzeyde tutulduğunu ifade etti.
Üreticiye 65 Milyar Lirayı Aşan Ödeme
Güldal, üreticilere şu ana kadar 64 milyar liranın üzerinde ödeme gerçekleştirildiğini belirterek, son gelen ürünlerin ödemesiyle 65 milyar lirayı aşacaklarını dile getirdi.
Hububat Ekim Alanlarında Artış Sinyali
Sonbahar aylarında yaşanan yağış eksikliğine rağmen hububat ekimlerinin büyük oranda tamamlandığını belirten Güldal, "Hem TMO'daki hem de özel sektördeki öngördüğümüz stoklar, yeni hasat dönemine kadar ülkemizi idare edecek seviyededir. Dünyada da bu noktada herhangi bir kriz söz konusu değil. Beklenmeyen bir lojistik veya başka problemler olmadığı sürece 2025-2026 sezonunda yeni hasat dönemine kadar istikrarlı bir süreç devam edecektir” dedi.
Fındıkta Referans Fiyat Etkisi
Güldal, zirai don nedeniyle fındık üretiminde yaklaşık yüzde 40’a varan kayıplar yaşandığını, TMO’nun belirlediği 200 liralık referans fiyatın piyasa dengesini koruduğunu ifade etti.
TMO’dan Üreticiye Kritik Uyarı
TMO Genel Müdürü, iklim değişikliği nedeniyle tarımsal risklerin arttığını vurgulayarak, çiftçilere TARSİM sigortalarını mutlaka yaptırmaları çağrısında bulundu. Güldal, "Kuraklık artık bizim tarımsal üretimimizde sık karşılaştığımız bir afet olmaya başladı. Tarım, iklimsel değişikliklere, dış etkilere son derece maruz kalan bir sektör. Uygun tohum seçimi, toprak hazırlığı, bitki gelişimindeki gübreleme, toprak temizliği, ot temizliği gibi tüm tedbirleri alarak iyi bir bakımla verimi yükseltmek, kaliteli ürün üretmek mümkün. Kaliteli ürünün değerinin daha yüksek olduğunu ifade ediyoruz ve biz de kaliteye bağlı fiyatlama yapıyoruz. Dolayısıyla üreticilerimiz bu tedbirlere dikkat etsinler. 2026 yılından ümitliyiz. Sonbahar yağışlarından sonra son günlerde gelen yağışlar durumu olumlu etkiledi. Hasatta ve hasat öncesindeki yağışların da faydası olacağını değerlendiriyoruz. 2026'da bereketli bir sezon temenni ediyorum" diye konuştu.





