SİBEL BAY

4 nesildir süregelen bir geleneği sürdüren Gül Kahve, kahve kültürünü insanlara sunmaya devam ediyor. Ulus'taki Hacı Bayram Caddesi üzerinde bulunan Gül Kahve, 101. yılını kutlamaktan gurur duyuyor.

101 yıllık bir işletme olan Gül Kahve'nin 4. kuşak temsilcisi Ahmet Hamdi İncegül, işletmeyi 45 yıldır başarıyla yönetiyor. İncegül, kahvenin Osmanlı Sarayı ile tanışma öyküsüne odaklanarak, "Kahve, ülkemizde doğal olarak yetişmeyen bir üründür. Sıcak iklimleri tercih eder. Kahve ile tanışmamız 16. yüzyıla dayanır. Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın, Kanuni Sultan Süleyman zamanında, saraya kahve göndermesiyle Osmanlı Sarayı kahve ile tanıştı. İlk olarak Tahtakale'de, daha sonra ise tüm topraklarımızda kahve popülerlik kazandı." dedi.

Avrupa Kahve ile Osmanlı Sayesinde Tanıştı

Ahmet Hamdi İncegül, Viyana Kuşatması sırasında Kanuni Sultan Süleyman'ın Viyana'ya 600 çuval kahve götürdüğünü, kuşatmanın başarısız olması durumunda geri çekilmek zorunda kaldıklarında kahve çuvallarını orada bıraktıklarını belirtti ve Avrupalıların kahve ile tanışmasının bu kalan kahvelerle gerçekleştiğini söyledi.

Kahve, Türk kültürü ve gelenekleri için yaklaşık 600 yıldır önemli bir role sahip. İncegül, "Kahve, yıllar boyunca bizim için her zaman en önemli anlarımıza tanıklık etmiş bir içecektir. Kız isteme merasimlerinden uzaktan gelen önemli misafirlere kadar, çay yerine kahve ikram ederiz. Eskiden ocaklarda kavrulup dibeklerde dövülen kahve, daha sonra içime sunulurdu. Türk kahvesinin özelliği ince çekilmiş olması ve içildikten sonra dibinde bir telve bırakmasıdır." şeklinde konuştu.

Güdül'de Bayram Öncesi Mezarlıklar Temizlendi Güdül'de Bayram Öncesi Mezarlıklar Temizlendi

İyi Bir Kahvenin Dört Özelliği Bulunur

İncegül, kahvenin kaliteli olabilmesi için dört özelliğe dikkat çekti. İlk olarak, çiğ kahvenin kaliteli olması gerektiğini belirtti. Kahvenin menşei ülkenin yetiştirme koşullarının önemli olduğunu vurgulayan İncegül, "En güzel kahve Brezilya'da yetişir. Bizim kahvelerimiz de Brezilya Dağ Kahvesi dediğimiz kahvedir." dedi. İkinci özellik olarak, kahvenin tam kıvamında kavrulmuş olması gerektiğini söyledi. Üçüncü özellik ince çekilmiş kahve, dördüncü ise kahveyi hazırlayan ellerin önemine işaret etti.

Gül Kahve'nin geleneğini dördüncü kuşak olarak sürdüren Ahmet Hamdi İncegül, kahvenin kendisi için bir ahde vefa olduğunu dile getirdi. İncegül, "Kahve, yıllardır hem ailem hem de benim geçimimizi sağlayan bir kaynak oldu. Evimi geçindirebildim ve çocuklarımı okutabildim. Dolayısıyla kahve, benim için bir ahde vefadır. 101 yıldır ayakta kalmanın sırrı, ahilik geleneğini doğru bir şekilde benimsemek ve müşterilere özel hissettirmek." dedi.

Editör: Sibel BAY