Etlik Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği’nden Doç. Dr. Gönül Çiçek Şentürk, 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında HIV enfeksiyonunda Türkiye’deki artışa dikkat çekti.

Erken tanının hem hastanın yaşam kalitesini hem de toplum sağlığını korumada kritik önem taşıdığını vurguladı.

HIV Enfeksiyonunda Bulaş Yolları

Doç. Dr. Çiçek Şentürk, HIV’in yalnızca cinsel temas ve kan yoluyla bulaştığını belirterek öpüşmek, sarılmak, aynı masada oturmak, aynı ortamda bulunmak veya yemek yemek gibi günlük temasların bulaş riski taşımadığını söyledi.

Ayrıca tedaviye erişimin artmasıyla cinsel ve kan yoluyla bulaşın da neredeyse sıfıra indirilebildiğini ifade etti.

Aynadaki Yansımanın Ters Görünmesinin Sebebi Nedir?
Aynadaki Yansımanın Ters Görünmesinin Sebebi Nedir?
İçeriği Görüntüle

Erken Tanının Yaşamsal Önemi

HIV enfeksiyonunun alınmasından sonraki ilk bir ay içinde halsizlik, ateş, boğaz ağrısı, döküntü ve ishal gibi spesifik olmayan (belirgin ve kesin işaret taşımayan) belirtiler görülebildiğini anlatan Şentürk, bu şikayetlerin çoğu zaman HIV ile ilişkilendirilmediğini vurguladı.

Belirtiler kaybolduktan sonra enfeksiyonun kişiden kişiye değişmekle birlikte 5-7 yıl içinde AIDS evresine ilerleyebildiğini kaydeden Şentürk, AIDS döneminde kilo kaybı, öksürük, balgam, gece terlemesi ve nörolojik bulgular gibi geniş bir belirti yelpazesinin ortaya çıkabileceğini ifade etti.

“Türkiye’de Sessiz Bir Pandemi Var”

Doç. Dr. Şentürk ayrıca Dünya Sağlık Örgütü verilerine atıfta bulunarak Amerika ve Avrupa’da HIV ile yaşayan kişi sayısında düşüş olduğunu ancak Türkiye’de ise son yıllarda belirgin bir artış görüldüğüne dikkat çekti.

Bu artışın nedenlerinin incelenmesi gerektiğini belirten Şentürk, erken tanının hem bulaşı azaltmada hem de yaşam konforunu korumada büyük fark yarattığını kaydetti.

Tanının gecikmesi durumunda tedaviye rağmen kaliteli yaşam süresinin azaldığını dile getiren Şentürk, “Türkiye’de aslında sessiz bir pandemi var” uyarısında bulundu.

AIDS Nedeniyle Kayıplar ve Tedavi Olanakları

Etlik Şehir Hastanesi’nin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi sevk merkezi olduğunu da hatırlatan Şentürk, AIDS nedeniyle ölenlerin sayısının Kırım Kongo’dan ölenlerin yaklaşık 5 katı olduğunun altını çizerek, “Maalesef hastaların bir kısmına ilk tanıyı yoğun bakımda koyuyoruz. Bir kısmı tüm çabalarımıza rağmen kaybediliyor. Erken tanı konunca insanlar normale yakın bir yaşam sürüyorlar” diye konuştu.

Şentürk, Türkiye'de tedavi olanaklarının birçok Avrupa ülkesine göre oldukça konforlu olduğunu kaydederek, “Tedavideki çok sayıda ilaç geri ödeme kapsamında. Bugüne kadar tedavi isteyip ancak alamayan hiçbir hastamız olmadı. Sadece insanların erken test yaptırmasını ve erken tanı ile gelmesini istiyoruz. HIV enfeksiyonu bugün her yaş grubunu etkileyen bir enfeksiyon" ifadelerini kullandı.

Test Yaptırmanın Önündeki Engeller

Damgalanma korkusunun test yaptırmanın en büyük engellerinden biri olduğunu belirten Şentürk, son 10 yılda HIV açısından riskli davranışta bulunan herkesin test yaptırması gerektiğini söyledi.

Birçok ilde belediyeler tarafından anonim test merkezleri bulunduğunu, bu merkezlerde kimlik bilgisi verilmeden test yapılabildiğini aktaran Şentürk, “Test pozitif çıkarsa kişiye bildirilip yönlendirme yapılıyor. Gençlere doğru bir yaş eğilimi var; ancak bugün 7'den 70'e her yaş grubunu etkileyen bir enfeksiyon. Erken tanı hem bulaştırıcılığı azaltır hem tedavi başarısını artırır hem de konforlu bir yaşam sağlar" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: DHA