Türkiye'nin çelik sektöründe üretim ve ticaret faaliyetleri, 2025’in ocak-eylül döneminde artış göstermeye devam etti. Nihai mamul çelik tüketimi eylülde yıllık bazda yüzde 9,6 yükselerek 3,1 milyon tona ulaşırken, ocak-eylül döneminde yüzde 3,9 artışla 28,9 milyon tona çıktı.
Çelik ürünleri ihracatı eylülde miktar yönünden yüzde 7,6 artışla 1,4 milyon tona yükseldi ancak değer bazında yüzde 0,2 düşüşle 900,5 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Ocak-eylül döneminde ihracat miktarı yüzde 12,1 artışla 11,4 milyon tona, değer bazında da yüzde 3,8 yükselişle 7,7 milyar dolara ulaştı.
İthalatta da artış kaydedildi. Eylülde ithalat miktar bazında yüzde 12,1 artarak 1,5 milyon tona çıkarken, değer yönünden yüzde 2,9 yükselişle 1 milyar dolara ulaştı. Ocak-eylül döneminde ithalat, miktar bazında yüzde 17,2 artışla 14,2 milyon tona, değer bazında yüzde 3,6 yükselişle 9,9 milyar dolara çıktı. Geçen yılın aynı döneminde yüzde 77,8 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yıl yüzde 78 seviyesine yükseldi.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, yaptığı açıklamada, dış pazarlardaki tıkanmalara dikkat çekerek, “Dünyanın ham çelik üretimi eylülde ve ocak-eylül döneminde yüzde 1,6 gerilerken, Türkiye’nin 9 aylık üretimi yüzde 1 arttı. Hindistan ve ABD ile birlikte üretimi büyüyen ülkeler arasında yer aldık” dedi.
Yayan, Türkiye'nin dünyanın en büyük yedinci çelik üreticisi konumunu sürdürdüğünü vurguladı ve sektörün iç tüketimi karşılayacak kapasiteye sahip olduğunu belirtti ancak kapasite kullanım oranının yüzde 63 gibi düşük bir seviyede seyrettiğini kaydeden Yayan, şunları ekledi:
“Türk çelik sektörünün kapasite kullanım oranlarının artırılması ve milyarlarca avroluk devlet desteği alan ülkelerle rekabet edebilmesi için ABD ve AB’nin uyguladığı tedbirlerin alınması gerekiyor. Ayrıca ithalat artışlarının yüksek olduğu ülkelere kota uygulanması ve kotayı aşan ithalat için vergi tedbirleri önemli.”