Ana dilimizle kurduğumuz bağ, zihinsel ve duygusal altyapımızın temelini oluşturuyor. Bu bağlamda, hayatı yabancı bir dilde yaşamanın duygularla ilişkimizi nasıl değiştirdiği bilimsel verilerle de destekleniyor.

Dil, yalnızca bir iletişim aracı değil; aynı zamanda neyi nasıl düşündüğümüzü ve ne hissettiğimizi de şekillendiren bir zihinsel sistem. Çocuklukta duyduğumuz ilk “ayıp”, ilk “aferin” veya “seni seviyorum” ifadeleri, ana dilimiz üzerinden kodlanır. Hayatımızın en duygusal anları da bu dil üzerinden içselleştirilir. Bu nedenle, yabancı bir dilde düşünmek ya da yaşamak, olaylara karşı duygusal mesafemizi artırabilir.

Yabancı Dil Konuşarak Yaşamak Duyguları Nasıl Etkiliyor 2

Yabancı Dilde Düşünmek Duygusal Tepkileri Zayıflatıyor

2017 yılında Hayakawa ve arkadaşları tarafından yapılan "Thinking More or Feeling Less?" adlı bilimsel çalışmada, yabancı dil kullanıldığında duygusal tepkilerin zayıfladığı; ancak bunun mantıksal muhakemeyi belirgin şekilde artırmadığı tespit edildi. Yani bireyler yabancı dilde düşünürken daha rasyonel değil, daha az duygusal tepkiler veriyor.

Aynı araştırmada, ahlaki ikilemler içeren durumlarda (örneğin bir kişiyi kurtarmak için başka birini feda etmek) yabancı dilde karar veren bireylerin daha faydacı tercihler yaptığı gözlemlendi. Bunun nedeni, ana dilin tetiklediği yoğun duygusal fren mekanizmalarının devreye girmemesi olabilir.

Nöropsikiyatrik bulgular da bu durumu destekliyor. Yabancı dilde düşünürken beynin duygularla ilgili bölgesi olan amigdala’nın aktivitesi azalırken, analitik düşünmeyle ilgili frontal korteks daha baskın hale geliyor.

Antalya’da Shaquille O’Neal Rüzgarı: DJ Olarak Sahne Aldı
Antalya’da Shaquille O’Neal Rüzgarı: DJ Olarak Sahne Aldı
İçeriği Görüntüle

Bu durum, göçmen psikolojisi ve kültürel adaptasyon süreçlerinde de etkisini gösteriyor. Farklı bir ülkede, farklı bir dilde yaşamaya başlayan bireyler, zamanla duygusal tepkilerde azalma, bağ kurmakta zorlanma ve yalnızlık hissi yaşayabiliyor. Bu sadece kültürel farklılıktan değil, aynı zamanda duyguların o dile tam olarak yerleşememesinden de kaynaklanabiliyor.

Ana dili konuşamamanın, bireyin duygularına erişimini sınırlayan önemli bir etken olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle başka bir ülkede yaşamanın getirdiği değişimler yalnızca fiziksel değil, duygusal düzeyde de ciddi dönüşümlere yol açabiliyor.

Muhabir: Sibel Bay