Dünya elektrik üretiminde tarihi bir eşik aşıldı. Bu yılın ilk altı ayında yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik, kömürden sağlanan üretimi geride bıraktı.
Özellikle güneş ve rüzgar enerjisindeki artış, küresel elektrik talebindeki büyümenin tamamını karşılayarak dönüşümde belirleyici rol oynadı.
Enerji alanında analizler yapan düşünce kuruluşu Ember’in yayımladığı Küresel Elektrik Sektörü Yarı Yıl Raporu verilerine göre, 2025’in ilk yarısında dünya genelindeki elektrik talebi yıllık bazda yüzde 2,6 arttı.
Aynı dönemde güneş ve rüzgar enerjisinden sağlanan üretim, bu talep artışını fazlasıyla karşıladı. Bu gelişme, fosil yakıtlardan elektrik üretiminde sınırlı da olsa gerilemeye yol açtı.
Rapor, yılın ilk yarısında küresel elektrik üretiminde güneş enerjisinin payının yüzde 8,8’e, rüzgarın yüzde 9,2’ye ve hidroelektriğin yüzde 13,9’a ulaştığını ortaya koydu.
Diğer yenilenebilir kaynaklar ise yüzde 2,3’lük katkı sağladı. Böylece toplamda yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı yüzde 34,2’ye yükselirken, kömürün payı yüzde 33,1’e geriledi.
Bu süreçte yenilenebilir enerji üretimi 5 bin 72 teravatsaat seviyesine çıkarak, kömürden üretilen 4 bin 896 teravatsaatlik elektrik miktarını geçti.
Doğalgazın küresel elektrik üretimindeki payı yüzde 20,7 olurken, nükleer enerji yüzde 9,1 seviyesinde kaldı. Kalan üretim ise diğer fosil yakıtlardan sağlandı.
Kömürün payı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0,6 azalırken, doğalgazın payı yüzde 0,2 düştü. Bu düşüş, elektrik sektöründen kaynaklanan küresel emisyonlarda yüzde 0,2’lik sınırlı bir gerilemeyi beraberinde getirdi.
Dünyanın en büyük ekonomileri küresel enerji dengesinde belirleyici oldu. Çin ve Hindistan fosil yakıt kullanımını azaltırken, temiz enerji üretimini artırdı.
Çin, yenilenebilir enerjide liderliğini korurken Hindistan, artan elektrik talebini yenilenebilir kaynaklarla karşılamayı başardı.
Buna karşın ABD ve Avrupa Birliği’nde fosil yakıtlardan üretim yükseliş gösterdi.
Ember uzmanlarına göre küresel ölçekte yenilenebilir enerji üretimi elektrik talebiyle paralel bir büyüme kaydederken, ülkeler arasında farklılıklar dikkat çekiyor.
Ember Kıdemli Elektrik Analisti Małgorzata Wiatros-Motyka, rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları vurguladı:
Elektrik üretiminde "kritik bir dönüm noktasının ilk işaretlerinin" görüldüğünü belirten Wiatros-Motyka, “Güneş ve rüzgar, dünyanın elektrik üretim talebini karşılayabilecek kadar hızlı büyüyor. Bu durum, temiz enerjinin elektrik talep artışına ayak uydurmaya başladığı bir dönüşümün başlangıcına işaret ediyor” dedi.