Kendi liderliğinde 10 yıl önce kurduğu Lir Orkestrası ile müziğin hayatındaki merkezi rolünü vurgulayan Çalımlı, Ticari Hayat Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, "Müzik, benim için sadece bir sanat değil, bir yaşam tarzı." dedi.
Müziğin Büyüsü: Yaşam Tarzı Olarak Müzik
Ramis Çalımlı, müziği hayatının merkezine almanın önemini şu sözlerle aktardı:
"Müziği sadece dinlemekle kalmıyor, ona adanmış bir yaşam sürüyorum. Lir Orkestrası ile geçirdiğim yıllar, müziğe olan bağımı daha da güçlendirdi. Artık emeklilik sonrası bile müzikten uzak duramıyorum. Müzik, benim için soluk almak kadar doğal bir ihtiyaç haline geldi."
Lir Orkestrası'nı 10 yıl önce kuran Çalımlı, aynı ekip ruhuyla çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Orkestrada yer alan her bir üyenin hem müzikal yetenekleri hem de iş disiplini açısından üst seviyede olduğunu söyleyen Çalımlı, genç, orta yaşlı ve yaşlı üyelerin bir arada olmasının müzikal deneyime zenginlik kattığını vurguladı.
Müzikal Vizyon ve Hedefler
Orkestranın büyük bir hedefi olmadığını ifade eden Çalımlı, her bir üyenin müziğin keyfini sadece dinlemekle kalmayıp, aynı zamanda notaya dökebilecek kadar yetenekli olduğunu belirtti. Bu durumun, orkestranın kendini ifade etme özgürlüğünü artırdığını dile getirdi.
Lir Orkestrası'nın repertuarında çeşitlilik olduğunu belirten Çalımlı, özellikle Ankara'da yaygın olan düğün salonları için özel bir format izlediklerini söyledi. Yabancı şarkılardan Türkçe 90'ların parçalarına, günümüz popüler müziklerinden geleneksel Türk müziğine kadar geniş bir yelpazede performanslar sergilediklerini ifade etti.
“Bakmadan Anlaşıyoruz”
Orkestranın içindeki uyum ve iletişim hakkında konuşan Çalımlı, "Uzun yıllardır birlikte çalışmanın getirdiği uyum ve iletişim, sahnede doğal bir ahenk sağlıyor. Kimse kimseye bakmadan, birbirimizi anlayarak ilerliyoruz. Sahneye çıktığımızda, göz teması kurmadan da birbirimizi anlayabiliyoruz. Bu, orkestramızın performanslarını daha etkileyici hale getiriyor." dedi.
Çalımlı, seyirciyle etkileşimin performansın bir parçası olduğunu şu sözlerle vurguladı:
"Seyirciyle iletişim kurmak, performansımızı daha etkili hale getiriyor. Onların enerjisini hissederek, sahnede daha canlı bir performans sergiliyoruz. İzleyicilerin tepkilerini gözlemlemek, bize onların beklentilerine daha iyi cevap verebilmemiz için bir fırsat sunuyor."
Teknolojinin Rolü: Müzik Endüstrisindeki Değişimler
Müzik endüstrisindeki teknolojik gelişmelere değinen Çalımlı, “Teknolojinin getirdiği yeniliklerle birlikte, geleneksel müzikal değerlere bağlılığımızı korumak önemli.” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti:
"Her şeye rağmen, insan dokusunun kaybolmaması gerekiyor. Canlı enstrümanların sıcaklığı ve müzikal iletişimin derinliği, teknolojinin getirdiği dijital yeniliklerle birlikte hala çok değerli."
Pandemi Döneminde Orkestra Faaliyetleri
Pandemi döneminde orkestra faaliyetlerini sürdürmenin zorluklarına değinen Çalımlı, “Maddi güvence ve destek sistemlerinin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Sanatçıların ekonomik güvenceleri sağlanmadığında, hem sanatın kendisi hem de sanatçılar zarar görebilir. Ayrıca, teknolojinin bu süreçteki önemi de ortaya çıktı. Uzaktan çalışma imkânları ve dijital platformlar, sanatçıların müzikle bağlarını korumalarına yardımcı oldu. Ancak, canlı performansın yerini hiçbir şey tutamaz. İnsanlar, yüz yüze etkileşim ve canlı müzik deneyimini özlediler.” dedi.
“Her Bir Zorluk, Öğrenme Fırsatıdır”
Geçmişte karşılaştıkları zorluklardan çıkardıkları dersleri paylaşan Çalımlı, “Her zorluk, bir öğrenme fırsatıdır. Esneklik, çözüm odaklı düşünme ve iletişim, zorlukların üstesinden gelmede kritik öneme sahiptir.” şeklinde konuşarak şunları ifade etti:
“Özellikle, sahne performanslarında karşılaşılan beklenmedik durumlarla başa çıkmak için ekip olarak uyum içinde olmak çok önemli. Geçmişte yaşadığımız her deneyim, bizlere daha güçlü ve daha sağlam adımlarla ilerlememiz için birer öğreti oldu. Güvenlik konuları da göz ardı edilmemeli. Sahne kurulumundan, elektrik bağlantılarına kadar her detayın titizlikle incelenmesi gerekiyor.”
