Küresel piyasalarda, ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında sağlanan ticaret anlaşmasının ardından risk algısında gözlenen gerileme endeks vadeli kontratlarını yukarı taşırken, ABD-Çin görüşmeleri öncesinde Asya borsalarında ise ihtiyatlı bir hava hâkim.

ABD’nin gümrük vergilerinin ekonomik etkilerine ilişkin küresel belirsizlikler sürse de Washington yönetiminin attığı adımlar piyasalarda geleceğe yönelik iyimserliği güçlendirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada AB ile yürütülen ticaret anlaşması görüşmelerinin sonuçlandığını ve AB ürünlerine yüzde 15 oranında gümrük vergisi uygulanacağını belirtti.

Trump, AB ile ticari ilişkilerde çerçeve bir anlaşmaya vardıklarını vurgulayarak, “AB, ABD’den 750 milyar dolarlık enerji ürünü almayı kabul etti. Ayrıca ABD’ye 600 milyar dolardan fazla yatırım yapılacak” dedi.

ABD ürünlerine yönelik gümrük vergilerinin kaldırılacağını kaydeden Trump, Avrupa pazarlarının tamamen Amerikan ürünlerine açılacağını açıkladı.

Başkan Trump ayrıca AB ülkelerinin “yüz milyarlarca dolar” değerinde askeri mühimmat satın alacağını duyurdu.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yapılan görüşmenin ardından konuşan Trump, “ABD, AB’nin otomobil ve tüm diğer ürünlerine yüzde 15 oranında doğrudan gümrük vergisi uygulayacak. Bugünkü anlaşmadan son derece memnunum. Bunun bugüne kadarki en büyük ticaret anlaşması olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Trump göreve geldiğinden bu yana AB’den ithal edilen çelik ve alüminyuma yüzde 50, otomotiv sektörüne yüzde 25 ve diğer ürünlere yüzde 10 oranında gümrük vergisi getirildiğini hatırlattı.

Geçen hafta Japonya’nın da ABD’ye yüzde 15 gümrük vergisi ödeyeceğini açıklayan Trump, Japonya’nın ardından Filipinler ve Endonezya ile de anlaşma yapılmasının gündemde olduğunu ifade etmişti.

Ayrıca ABD ve Çinli yetkililerin Stockholm’de bir araya geleceğine ilişkin haberler de geçen hafta küresel piyasalardaki risk iştahını desteklemişti.

Ticaret anlaşmalarının öncesinde piyasaların oldukça karamsar beklentiler içinde olduğunu hatırlatan analistler, anlaşmalardan beklenenden kötü sonuçların çıkmamasının piyasalara moral verdiğini belirtti.

ABD Verileri ve Fed Kararı Bekleniyor

Makroekonomik veri tarafında ise ABD’de dayanıklı mal siparişlerinin haziran ayında yüzde 9,3 ile beklentilerin altında kaldığı açıklandı. Bu hafta Fed’in faiz kararı yatırımcıların odağında bulunuyor.

Analistler, bankanın tarifelerin enflasyona etkilerini değerlendirmeye devam edeceğini ve faiz oranlarında değişiklik yapmasının beklenmediğini aktarıyor.

Bunun yanı sıra ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam ve büyüme rakamlarının da ekonominin gidişatına ilişkin önemli sinyaller vermesi bekleniyor.

Jackson Hole toplantısında Fed üyelerinin para politikasına dair daha fazla ipucu verebileceği de dile getiriliyor.

ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,439 seviyesinde dengelenirken, dolar endeksi 97,60 seviyelerinde yatay bir görünüm sergiliyor.

Azalan ticaret gerilimlerinin etkisiyle altının ons fiyatı gün içinde 3.324 dolarla iki haftanın en düşük seviyesini görse de daha sonra yüzde 0,3 artışla 3.341 dolara yükseldi.

Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,5 primle 67,9 dolardan işlem görüyor.

Cuma günü Dow Jones endeksi yüzde 0,47, S&P 500 endeksi yüzde 0,40 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,24 yükselirken, ABD’de endeks vadeli kontratlar haftaya pozitif başladı.

Avrupa’da da endeks vadeli kontratlar güne yukarı yönlü başladı.

Avrupa ve Asya Piyasalarında Gelişmeler

Analistler, ABD ile AB arasındaki ticaret anlaşmasının ardından Avrupa Merkez Bankası (ECB) politikalarına ilişkin belirsizliğin azalabileceğini vurguluyor.

Cuma günü İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,20 ve Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,32 gerilerken; Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,21, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi ise yüzde 0,31 yükseldi.

Asya borsalarında ise ABD-Çin görüşmelerine yönelik ayrıntıların netleşmemesi, risk iştahını sınırlıyor.

TOGG Almanya Yolunda
TOGG Almanya Yolunda
İçeriği Görüntüle

Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararının haftanın en önemli gündem maddesi olduğu belirtiliyor. BoJ’un politika faizini sabit tutması bekleniyor.

ABD ile Japonya arasında yapılan ticaret anlaşmasının yarattığı nispeten pozitif havanın yanı sıra bölgede açıklanan Çin sanayi karları verisinin yüzde 1,1 düşüş göstermesi piyasalara temkinli bir hava taşıdı.

Gün sonunda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 gerilerken; Hong Kong Hang Seng endeksi yüzde 0,4 prim yaptı.

Güney Kore’de Kospi endeksi ise yatay seyretti.

Yurt İçi Piyasalarda Moody’s Kararı Etkili

Borsa İstanbul’da geçen cuma günü satış ağırlıklı bir görünüm hâkimdi. BIST 100 endeksi yüzde 0,43 gerileyerek 10.642,60 puandan kapanış yaptı.

VİOP’ta BIST 30 endeksine dayalı ağustos vadeli kontrat ise akşam seansında yüzde 0,03 yükselişle 12.206,00 puandan işlem gördü.

Dolar/TL kuru cuma günü yüzde 0,2 düşüşle 40,5734’ten kapanırken, yeni haftaya yüzde 0,1 kayıpla 40,5460 seviyesinde başladı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “B1” seviyesinden “Ba3”e yükseltirken görünümü “durağan” olarak belirledi.

Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi notunu “BB-” seviyesinde, görünümünü ise “durağan” olarak teyit etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Moody’s kararıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Ekonomimiz yurt içi ve yurt dışı belirsizliklerin ve zorlukların yaşandığı dönemi aşarak tekrar olumlu bir döngüye girdi. Bu not artışı, süreci başarıyla yönettiğimizi ve ekonomimizin dayanıklılığını teyit ediyor” ifadelerini kullandı.

Analistler, bugün yurt içinde sektörel enflasyon beklentilerinin ve ABD’de açıklanacak Dallas Fed imalat sanayi endeksinin izleneceğini belirtiyor.

Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.500 ve 10.400 puan seviyelerinin destek, 10.700 ve 10.800 puanın ise direnç olarak öne çıktığı kaydediliyor.

Kaynak: AA