Türkiye’de geleneksel el sanatları arasında önemli bir yere sahip olan bastonculuk, teknolojik üretimin yaygınlaşması ve el işçiliğine olan ilginin azalması nedeniyle giderek geriliyor.
Birçok bölgede geçmişte yaygın olarak sürdürülen bu meslek, günümüzde sınırlı sayıda usta tarafından devam ettiriliyor.
El Yapımı Bastonların Üretim Süreci Özen Gerektiriyor
Baston imalatında genellikle ceviz, şimşir ve gürgen gibi dayanıklı ağaç türleri tercih ediliyor. Ustalar, ağacın işlenmesinden oyma ve süsleme aşamalarına kadar her detayı el emeğiyle hazırlıyor.
Bu süreç uzun zaman almasına rağmen seri üretimle rekabet edemediği için el yapımı bastonlara yönelik talep giderek azalıyor.
Çırak Bulunamadığı için Meslek Sürdürülebilirliğini Kaybediyor
Baston ustaları, mesleğin devamı için en önemli unsurun yeni çırakların yetişmesi olduğunu belirtiyor ancak gençlerin ilgi göstermemesi nedeniyle birçok atölye kapanma noktasına geldi. Zanaatkârlar, mesleğin gelecek yıllarda tamamen yok olabileceği uyarısında bulunuyor.
Bastonun Kültürel İşlevi Zayıfladı
Geçmişte baston, yalnızca bir destek aracı değil; aynı zamanda sosyal statüyü ve estetik tercihleri yansıtan bir aksesuar olarak da kullanılıyordu.
Günümüzde bu kültürel işlev büyük ölçüde kayboldu ve baston daha çok tıbbi bir ihtiyaç olarak değerlendirilmeye başlandı.
Kültürel miras üzerine çalışan araştırmacılar, bastonculuğun yalnızca bir zanaat değil, aynı zamanda kültürel belleğin önemli bir parçası olduğunu belirtiyor.
Uzmanlara göre mesleğin sürdürülebilmesi için: eğitim ve çıraklık projelerinin desteklenmesi, el sanatlarına yönelik teşviklerin artırılması, yerel yönetimler tarafından atölyelerin korunması gerekiyor.