Temmuz 2025’te gerçekleştirilen son kamuoyu araştırması, Türkiye siyasetinde dengelerin yeniden şekillendiğini ortaya koydu. Asal Araştırma ve Danışmanlık’ın 26 ilde yürüttüğü ankette, AK Parti ve CHP arasındaki oy farkı neredeyse kapanmış durumda. Katılımcıların eğilimleri, hem iktidar hem de muhalefet partilerindeki mevcut tabloyu net şekilde yansıttı.

Ordu’da Patpat Faciası Can Aldı: 1 Ölü, 2 Yaralı
Ordu’da Patpat Faciası Can Aldı: 1 Ölü, 2 Yaralı
İçeriği Görüntüle

AK Parti Zirvede, CHP Takipte

7-13 Temmuz 2025 tarihleri arasında Bilgisayar Destekli Telefonla Görüşme (CATI) yöntemiyle 1.985 kişiyle gerçekleştirilen ankette, kararsızlar dağıtıldıktan sonra partilerin oy oranları dikkat çekici bir tabloya işaret etti. AK Parti yüzde 33,8’lik oranla ilk sırada yer alırken, CHP yüzde 32,3 ile hemen arkasında yer aldı. Bu sonuç, iki büyük parti arasındaki farkın yalnızca 1,5 puana indiğini gösterdi.

DEM Parti Üçüncü Sırada Yerini Korudu

Anketin en dikkat çeken verilerinden biri ise DEM Parti’ye ait. Yüzde 10 oy oranına ulaşan DEM Parti, muhalefet blokundaki güçlü konumunu korumayı başardı. Parti, birçok küçük partinin önünde üçüncü sıraya yerleşerek siyaset sahnesindeki etkisini sürdürdü.

MHP ve İYİ Parti'de Gerileme Sürüyor

MHP, ankette yüzde 8,8 oy oranına ulaşırken, İYİ Parti’nin desteği yüzde 4,3’te kaldı. Bu oranlar, her iki partide de seçmen desteğinde düşüş eğiliminin sürdüğüne işaret ediyor. Seçmenin tercihlerindeki bu gerileme, önümüzdeki dönemde parti politikalarının yeniden gözden geçirilmesine neden olabilir.

Küçük Partiler Baraj Altında

Zafer Partisi yüzde 3,8, Yeniden Refah Partisi yüzde 2,5, Anahtar Parti yüzde 1,2 ve TİP yüzde 1 oy oranına ulaştı. “Diğer” olarak sınıflandırılan partilerin toplamı ise yüzde 2,3 olarak ölçüldü. Bu veriler, küçük partilerin çoğunluğunun seçim barajının altında kaldığını gösteriyor.

Seçmenin Tercihinde Kritik Dönemeç

Araştırma, yüzde 95 güven düzeyi ve ±2,45 hata payı ile hazırlandı. Anketteki veriler, seçmenin özellikle iki ana parti arasında tercih yaparken daha kararsız bir profilde olduğunu gösteriyor. Bu da, 2026 seçimlerine giden süreçte siyasal kampanyaların önemini daha da artıracak gibi görünüyor.

Muhabir: Haber Merkezi