Piyasalarda yön bulmaya çalışan yatırımcıların takip ettiği önemli göstergelerden biri, altın ve gümüş arasındaki fiyat dengesini gösteren altın–gümüş rasyosu oluyor.

Tarih boyunca değerini koruyan iki kıymetli metalin birbirine karşı performansını ölçen bu oran, sadece fiyat karşılaştırması sunmakla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda ekonomik beklentiler, risk algısı ve yatırımcı davranışları hakkında da önemli sinyaller veriyor.

Altın–Gümüş Rasyosu Ne Anlatır?

Altın–gümüş rasyosu, teknik olarak bir ons altının fiyatının bir ons gümüşün fiyatına bölünmesiyle elde edilen bir göstergedir.

Piyasalarda “altın gümüş paritesi” adıyla da anılan bu oran, bir ons altın satın alabilmek için kaç ons gümüş gerektiğini ifade eder.

Geçmişte bazı dönemlerde devletler tarafından sabitlenen bu oran, günümüzde tamamen serbest piyasa koşullarında oluşuyor.

Küresel ekonomik gelişmeler, merkez bankalarının para politikaları ve arz-talep dengesi rasyonun seyrinde belirleyici rol oynuyor.

Oranın yükselmesi ya da gerilemesi, hangi metalin göreceli olarak daha güçlü ya da zayıf olduğuna dair yatırımcılara önemli ipuçları sunuyor.

Genel kabule göre rasyodaki yükseliş gümüşün, düşüş ise altının görece avantaj kazandığı şeklinde değerlendiriliyor.

NFT 2.0 Nedir? Dijital Varlıkların Yeni Nesil Evrimi
NFT 2.0 Nedir? Dijital Varlıkların Yeni Nesil Evrimi
İçeriği Görüntüle

Altın–Gümüş Rasyosu Nasıl Hesaplanıyor?

Altın–gümüş rasyosunu hesaplamak oldukça kolay. Bunun için altın ve gümüşün ons bazındaki güncel fiyatlarının bilinmesi yeterli oluyor.

Bu fiyatlar, genellikle LBMA ve COMEX gibi uluslararası piyasalarda oluşan anlık verilerden alınabiliyor.

Hesaplama formülü şu şekilde ifade ediliyor:

Altın–Gümüş Rasyosu = Altının ons fiyatı / Gümüşün ons fiyatı

Örneğin, altının ons fiyatı 2.000 dolar, gümüşün ons fiyatı 25 dolar seviyesindeyse rasyo 80 olarak hesaplanıyor.

Bu da bir ons altın almak için 80 ons gümüş gerektiği anlamına geliyor.

Fiyatların sürekli değişkenlik göstermesi nedeniyle yatırımcıların güncel verileri yakından izlemesi önem taşıyor.

Altın–Gümüş Rasyosu Kaç Seviyede Olmalı?

Bu soruya net bir yanıt vermek mümkün değil. Bu oran, ekonomik koşullara, küresel risklere ve dönemsel gelişmelere bağlı olarak yıllar içinde ciddi dalgalanmalar gösteriyor.

Ekonomik belirsizliklerin arttığı dönemlerde güvenli liman olarak görülen altına talep artıyor ve bu durum rasyoyu yukarı taşıyor.

Ekonomik büyümenin hız kazandığı süreçlerde ise sanayide yaygın kullanım alanı bulunan gümüş öne çıkıyor ve oran aşağı yönlü hareket ediyor.

Tarihi veriler de bu dalgalanmayı net biçimde ortaya koyuyor.

20. yüzyıl boyunca ortalama 47:1 seviyesinde seyreden altın–gümüş rasyosu, 1970’li yıllarda altın standardının terk edilmesiyle birlikte yaklaşık 65:1 bandına yükseldi.

Son yıllarda ise oran çoğunlukla 50:1 ile 70:1 aralığında hareket ediyor. COVID-19 salgını sürecinde artan belirsizlikle birlikte altına yönelen yoğun talep, Nisan 2020’de rasyonun 125:1 seviyesini aşarak tarihi zirveye ulaşmasına yol açmıştı.

Rasyonun Yükselmesi Ne İfade Ediyor?

Altın–gümüş rasyosunun yükselmesi, gümüşün altına kıyasla daha ucuz kaldığı şeklinde yorumlanıyor.

Kriz dönemlerinde yatırımcıların güvenli liman arayışıyla altına yönelmesi, altın fiyatlarının gümüşe göre daha hızlı yükselmesine neden oluyor.

Jeopolitik riskler, ekonomik belirsizlikler ve piyasalardaki tedirginlik ortamı genellikle bu yükselişi destekleyen unsurlar arasında yer alıyor.

Rasyonun Düşmesi Ne Anlama Geliyor?

Rasyonun gerilemesi ise gümüşün altına göre daha güçlü bir performans sergilediğini gösteriyor.

Küresel ekonomide toparlanma, sanayi üretimindeki artış ve teknolojik alanlarda gümüş talebinin yükselmesi, gümüş fiyatlarını yukarı taşıyabiliyor.

Bu süreçte gümüş, altına kıyasla daha hızlı değer kazanırken, altın–gümüş paritesi aşağı yönlü bir seyir izliyor.

Muhabir: Betül Demir