ERSAN AKBAŞ
Ankara Büyükşehir Belediyesi, maliyetlerin arttığı gerekçesiyle öğrenci abonmanı ve serbest biniş hakkı bulunan 65 yaş ve üstü vatandaşları taşımayan özel halk otobüsü esnafına yönelik ilk cezai işlemleri uygulamaya başladı.
Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ”Belediyemize, otobüslere kanunsuzca alınmama konusu ile ilgili 21 Eylül Perşembe günü 754 adet öğrenci abonmanlı, 1056 adet serbest biniş kartlı olmak üzere toplam 1810 vatandaşımızdan ihbar ulaştı.” açıklamasını yaptı.
İhbarların tamamı için kanunların belediyeye verdiği haklar ölçüsünde uyarı ve cezai işlemlerin uygulamaya konulduğu belirtilen açıklamada, “Bu doğrultuda, diğer araçlara uygulanan cezai işlemlerin yanı sıra 9 adet araç parka çekildi.” bilgisi paylaşıldı.
Açıklamada, “Vatandaşlarımız, kanunla belirlenen ücretsiz taşıma hakkını kullanamaması durumunda Belediyemize Başkent 153 hattımızdan ulaşabilir. Kurallara uymayanlar hakkında derhal kanunlar çerçevesinde cezai işlem uygulanacaktır.” ifadelerine yer verildi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ayrıca belediyelerin ücretsiz taşımaya karşılık bütçesinden para ödeme zorunluluğu olmadığını belirtilerek, eski dönemde de böyle bir desteğin hiç yapılmadığını vurguladı.
İlk kez 2020 yılında olmak üzere, özel halk otobüslerine düzenli destek ödemesi yapıldığı kaydedilen Büyükşehir açıklamasında, “zorlu ekonomik koşullarda halkın yanında olunması amacıyla verilen destek tutarı 200 milyon TL'yi buldu.” denildi.
Açıklamada, “Tüm bu sürece rağmen, Ankara Büyükşehir Belediyesinin mali durumu analiz edilmeden, Belediye Meclisi’ndeki muhalefet üyelerince kanuna aykırı olarak özel halk otobüsü işleticilerine fahiş oranlarda ve EGO’yu batıracak şekilde gelir desteği ödenmesi yönünde karar alındı. Bu, Ankara halkının parasıdır. EGO’nun batmasını ve çalışamaz hale gelmesini hedefleyen karar veto edildi.” ifadeleri yer aldı.
Bakanlık tarafından verilen desteği beğenmeyenlerin başvuracağı yerin belediye olamayacağı belirtilen açıklamada, "Başvurulacak yer, kanunla ücretsiz taşıma hakkını belirleyen ve bunun karşılığında ödeme yapan kurumlardır. Hele ki tüm Türkiye’de böyle bir sistem uygulanıyorken, manidar bir zamanlama ile yaklaşan seçimler öncesi sadece Ankara’da aldıkları bu kanunsuz karara bir devlet kurumu olarak boyun eğmemiz mümkün değildir.” değerlendirmelerine yer verildi.