Ankara'da yaz aylarında en büyük sorun, bunaltıcı beton sıcağıdır. Ancak yıllardır bu şehirde yaşayanlar, bu sorunun serin bir sırrı olduğunu biliyor. İşin püf noktası ise Ankara'ya sadece birkaç saat uzaklıktaki Ilgaz Dağları'nda saklı! Peki, bu doğal klima nasıl bir yer ve neler vadediyor? İşte detaylar…
ANKARA SICAĞININ SIRRI: ILGAZ DAĞI'NIN SERİNLİĞİ
Anadolu'nun türkülere konu olmuş "yüce dağı" Ilgaz, kışın kar örtüsüyle ne kadar meşhursa, yazın da kavurucu sıcaklara karşı sunduğu serinliği ve yemyeşil doğasıyla o kadar değerlidir. Ankara'ya yaklaşık 2-2.5 saatlik mesafede bulunan Ilgaz Dağı Milli Parkı, yüksek rakımı sayesinde en sıcak günlerde bile sıcaklığın 20-25 derecelerde seyrettiği bir vaha gibidir. Şehrin nemli ve ağır havasının yerini, burada ciğerlerinize çektiğiniz her nefeste hissedeceğiniz o reçine kokulu, serin ve taptaze dağ havası alır. Ilgaz'a adım attığınız anda sizi karşılayan o serin esinti ve çam kokusu, yol yorgunluğunu anında unutturur.
KAÇAMAK TEKNİĞİ DE ÖNEMLİ!
Ilgaz'ın sunduğu bu serinliğin tadını doyasıya çıkarmak için yalnızca günübirlik bir gezi yeterli değil, doğru konaklama ve lezzet durakları da büyük önem taşıyor
Aktiviteler: Milli park içinde yapacağınız kısa bir yürüyüşle bile kendinizi farklı bir iklimde bulursunuz. Buz gibi akan derelerin kenarında mola vermek, ağaçların gölgesinde piknik yapmak veya sadece bir sandalyeye oturup doğanın sesini dinlemek, şehir stresini üzerinizden atmanızı sağlar.
Konaklama: Bölgede milli park sınırları içindeki dağ otelleri, çevredeki kasabalarda bulunan butik pansiyonlar ve ahşap dağ evleri gibi her bütçeye uygun konaklama seçenekleri mevcuttur. Akşamları üzerinize bir hırka alıp yıldızları izlemek ve sabah kuş sesleriyle uyanmak paha biçilmez bir deneyimdir.
Yöresel Lezzetler: Dönüş yolunda, Ilgaz'ın eteklerindeki yerel lokantalarda bölgeye özgü mantar yemekleri ve meşhur etli ekmek gibi lezzetleri tadarak gezinizi taçlandırabilirsiniz.




