Avrupa doğal gaz piyasası, yılın ilk çeyreğinde şiddetli geçen kış mevsimi ve Rusya’dan gelen boru hattı gazındaki düşüşün etkisiyle hareketli bir dönem geçirdi. Enerji ihtiyacını karşılamakta zorlanan bölge ülkeleri, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatını artırarak arz açığını kapatmaya yöneldi.
Oxford Enerji Araştırmaları Enstitüsü tarafından yayımlanan üç aylık doğal gaz raporuna göre, Şubat ayında Avrupa’daki gaz fiyatları önemli bir artış gösterdi. Hollanda merkezli TTF vadeli işlemlerinde fiyatlar, 11 Şubat’ta megavatsaat başına 57,32 avroya kadar ulaştı.
Raporda, “kış boyunca etkili olan düşük sıcaklıklar, yenilenebilir kaynaklardan sağlanan enerjideki zayıf üretim ve Rusya-Ukrayna savaşının arz zincirine etkileri, gaz depolarının hızla tükenmesine neden oldu” ifadesi yer aldı. Bu gelişmeler LNG ithalatında artışı beraberinde getirdi.
Avrupa ülkeleri, şubat ve mart aylarında Asya pazarına kıyasla daha cazip fiyatlar sunarak, ABD’den daha fazla LNG sevkiyatı çekmeyi başardı. Ancak aynı dönemde, küresel ekonomik görünüm üzerindeki belirsizlikler fiyatlarda genel bir düşüşe yol açtı. Özellikle ABD ile Çin arasında yaşanan ticari gerilimler enerji piyasalarındaki istikrarı sarstı. Beklenen ABD tarifelerinin 2 Nisan’da açıklanması da piyasalarda olumsuz etki yarattı.
Avrupa, boru gazı ve yerli üretimdeki azalmayı, depolardan sağlanan çekişler ve LNG ithalatıyla dengelemeye çalıştı. ABD’nin Plaquemines LNG Tesisi’nden gelen yeni arzlar bu çabaları desteklerken, Çin’in LNG talebindeki düşüş, Avrupa’ya daha fazla kargonun yönlendirilmesini sağladı.
Raporda ayrıca, yılın ilk üç ayında Avrupa’daki toplam doğal gaz tüketiminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 oranında arttığı kaydedildi. Bu yükselişin, büyük ölçüde soğuk hava koşullarına bağlı olduğu vurgulandı. Sanayi sektörünün gaz tüketiminde değişiklik yaşanmazken, konutlardaki ısınma ihtiyacı ve elektrik üretimi için doğalgaz kullanımı artış gösterdi.
Önümüzdeki yaz aylarında ise Avrupa'nın gaz depolarını yeniden doldurma süreciyle birlikte LNG’ye olan talebin güçlü kalması bekleniyor. Ancak piyasadaki fiyatların, enerji şirketlerini depolama faaliyetlerine teşvik edip etmeyeceği şimdilik belirsizliğini koruyor.