"Bedava öğle yemeği diye bir şey yoktur" sözü, iktisat biliminde ve pratiğinde hiçbir şeyin tamamen karşılıksız yani bedava olamayacağına dikkat çeken bir anlayışı yansıtır. Bu popüler atasözü, bir şeyin bedava olarak pazarlanmasının arkasında her zaman bir maliyet veya bedel bulunduğuna vurgu yapar. Terim, özellikle Amerikan barlarında içki alıcılarına “bedava öğle yemeği” verme uygulamasına atıfta bulunur, fakat söz zamanla bu anlamının ötesinde ekonomik teorinin bir parçası olarak geniş bir kullanıma sahip olmuştur.
1930’lu yıllarda yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan bu ifade, Robert A. Heinlein'ın 1966 tarihli bilimkurgu romanı "The Moon is a Harsh Mistress" ile tüm dünyada popüler hale gelmiştir.
Fırsat Maliyeti
Ekonomide serbest piyasa ilkesini savunan düşünürlerden olan Milton Friedman’ın 1975 tarihli kitabında da bu söze yer verilmiştir. Bu nedenle söz, Friedman ve serbest piyasa ekonomisi ile özdeşleşmiştir. Friedman’ın bu ilkeyi ele alışı, fırsat maliyeti ve diğer ekonomik unsurların isabetli bir şekilde ele alınmasına yardımcı olmuştur.
Ekonomist Campbell McConnell’un belirttiği bu düşünce, sadece basit bir ekonomik motto değil, aynı zamanda iktisadi hareketlerin ve fırsat maliyetlerinin anlaşılmasına yönelik bir formüldür. Bu anlayış, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde kaynakların yönetimi ve maliyetlerin değerlendirilmesinde kritik bir rol oynar. Çünkü çok sayıda ekonomiste göre insan ihtiyaçları sonsuz olmasına karşın kaynaklar sınırlıdır. Bu da “Bedava Öğle Yemeği Diye Bir Şey Yoktur” anlayışının bizlere doğrudan fırsat maliyeti ile ilişkili olduğunu göstermektedir.